Tarihin köklü medeniyetlerinden biri olan Hindistan, bugün dünyanın en büyük nüfusuna sahip, Asya kıtasının en büyük ekonomilerinden biridir. Kıtasal olarak Rusya ve Çin ile komşu olan Hindistan, sınırlarında Pakistan ve Çin ile problemler yaşamaktadır. Sahip olduğu geniş coğrafyası da değerlendirildiğinde bu durum, askeri teknolojilerin ve savunma harcamalarının yüksek olmasının temel ve geçerli nedenidir. Bunların yanı sıra Hindistan’ın Çin ile Asya kıtasında örtülü bir liderlik yarışı sürdürmekte olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda ekonomisini, diplomatik iş birliklerini ve savunma harcamalarını, liderliği ele geçirmek için sarf ettiği değerlendirilmektedir. Dahası son yıllarda askeri teknolojilerini olası bir savaş durumundan ziyade Asya liderliğini üstlenmek üzere geliştirdiği yorumlanmaktadır.
Hindistan hükümeti, bir devletin coğrafyasını değiştiremeyeceğini ancak jeopolitiğini değiştirebileceğini bilmektedir. Bununla birlikte şayet bir ülke kıtasal liderlik istiyorsa üst düzey teknolojiye sahip mühimmatlara sahip olması, savunma harcamalarını artırması ve askeri iş birlikleri kurması gerektiğini öngörebilen Hindistan hükümeti, son yıllardaki adımlarını buna göre tasarlamıştır.
Öte yandan uluslararası düzende yaşananlar, kısaca konjonktür, Hindistan hükümetine askeri anlamda düzenlemeler yapılması gerektiğini göstermiştir. Bunun en belirgin örneği Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’ya açtığı savaş olmuştur. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi, Hindistan’ın Rusya ile askeri iş birliği yapmasına engel olmuştur. Rusya’nın açtığı savaş, yeni düzlemde askeri teknolojilerin artırılması gerektiğini, Hint ordusunun gelişmiş ve teknolojik mühimmata ihtiyacı olduğunu, askeri iş birliklerinin genişletilmesini ve askeri harcamaların doğru şekilde yapılması gibi zorunlulukları göstermiştir.
Hindistan Askeri Teknolojileri ve Savunma Bütçesi
Uluslararası ve bölgesel gelişmeleri objektif değerlendiren ve devletler arası ilişkileri okuyan Hindistan, ordu genişlemesinde ve askeri iş birliklerinde yenileşmeyi başlatmıştır. Hindistan ordusu; kara, deniz ve hava kuvvetlerinden oluşmaktadır. 1,5 milyona yakın aktif personeli bulunan ordunun 1 milyona yakın yedek askeri birlikleri mevcuttur. 2024 yılının nisan ayına göre savunma harcamasında ABD ve Çin’den sonra üçüncü sırada konumlanmaktadır. ABD, 2023 yılı savunma harcamasına 916 milyar dolar bütçe ayırmıştır. Çin 296 milyar dolar ayırarak ikinci sırayı almıştır. Hindistan ise ABD ve Çin’den sonra 83,6 milyar dolarlık bütçe ile dünyanın en büyük üçüncü savunma harcaması yapan ülkesi olmuştur.
2024-2025 mali yılındaki savunma bütçesinin ise geçen yıla göre önemli bir artış kaydetmeyeceği açıklanmıştır. Savunma harcamasının neredeyse durağan kalması, ülke içinde sorunlar yaşayan, sınırlarında tehdit bulunan Hindistan için olumlu karşılanmamıştır. Ancak asıl önemli olan, bir devletin savunma harcamasındaki kalemleridir. Zira savunmaya ayrılan bütçenin kalemler arasında nasıl paylaştırılacağı, devletle ilgili temel referans kaynağı olarak görülmektedir. Hindistan yeni mali yılda savunma bütçesine dair kalemleri yeniden gözden geçirmiş ve düzenlemeler yapmıştır. Buna göre Hindistan Savunma Bakanlığı, sermaye varlıklarına bütçenin %27,66’sını ayırmıştır. Sürdürülebilirlik ve operasyonel hazırlığa ise %14,82 oran ayrılmıştır. Savunma Bakanlığına doğrudan bağlı bulunan sivil örgütlere bütçenin %4,17’si yeterli görülmüştür. Hindistan savunma bütçesinin kalemlerindeki en büyük harcamayı ise maaşlar ve ödenekler oluşturmuştur. Savunma Bakanlığına bağlı emeklilere bütçenin %22,7’si ayrılırken aktif çalışan personelin maaş ve ödeneklerine %30,66 oran ayrılmıştır. Ülke savunmasında personel sayısının çokluğu, savunma bütçesindeki en büyük payın maaş ve ödeneklere ayrılmasını mecbur kılmaktadır. Bu nedenle Hindistan ordusunun asker ve yedek asker sayısında azalmaya gitmesi, bunun yerine askeri teknolojiye ağırlık vermesi gerektiği daimî bir değerlendirme ya da zorunluluk olarak geçerliliğini korunmaktadır.
Savunma harcamalarının 2024 ile 2028 yılları arasında 445,7 milyar dolara yükselmesi beklenmektedir. Savunma harcamalarının artırılmasında iki temel neden öngörülmektedir. Birincisi Hindistan’ın bölgesel güvenliğinin sabitlenmesiyle ilişkilidir. Hindistan, kuzey sınırlarında dünyanın en büyük ordularından birine sahip olan Çin ile; batı sınırlarındaysa bölgenin büyük ordularından birine sahip olan Pakistan ile sınır problemleri yaşamaktadır. Tarihsel süreçte çatışmalar yaşanan ülkeler arasında sınır güvenliğinin daima artırılması olağan karşılanmaktadır. Bu nedenle karmaşık bölgesel güvenlik çıkmazında sıkışan Hindistan’ın, ordu modernizasyonunun yanı sıra hızla farklılaşan Güney Asya bölgesinin olası güvenlik tehditlerine karşı savunma bütçesinde daha fazla artışa gideceğini söylemek mümkündür. Caydırıcılığı elde etmek ve sürdürmek isteyen Hindistan, savunma bütçesini artırmayı mutlaka değerlendirecektir. Savunma harcamalarının artırılmasındaki ikinci temel neden ise Hindistan’ın uzun vadeli dış politika hedefleriyle örtüşmektedir. Hindistan savunma harcamaları, gelişmiş ülkelerin savunma harcamalarıyla karşılaştırıldığında sınırlı bir bütçeyi teşkil etmektedir. Çin ve ABD savunma harcamalarına nazaran çok küçük kalan Hindistan savunma bütçesi, devletin belirlediği ilk olarak bölgesel, ikinci olarak küresel liderlik hedeflerini karşılamamaktadır. Hindistan’ın, bölgesel ve küresel liderlik hedeflerini adımlamak istiyorsa ülke güvenliğinin sağlanmasında şimdilik yeterli görülen savunma bütçesini artırmak mecburiyetinde olduğu anlaşılmaktadır.
Savunma bütçesinin yanı sıra Hint ordusunun mühimmat açısından yenilenmesi, teknoloji ile donatılması gerekmekte olduğu ifade edilmektedir. 2023 yılı Mart ayında Hindistan parlamentosunda savunma komitesine sunulan verilerde, ordu mühimmatının neredeyse yarısının güncel teknolojiye sahip olmadığı beyan edilmiştir. Dahası, Hindistan ordusuna ait stokların Pakistan ve Çin ile aynı zamanda girilebilecek olası bir savaşta 40 gün sürecek çatışmalara yetmesi planlanmaktadır. Bu durum yaklaşık 1,5 milyon personel ile dünyanın en büyük ikinci ordusu olan Hindistan ordusunun kullandığı mühimmatın güncellenmesi ve tüm silahlı kuvvetlerin modernizasyonunu gerektirmiştir. İç politikada hedefler belirleyen Hindistan hükümeti, askeri harcama kalemlerini artırmadan askeri gücünü artırmak ve orduyu teknoloji ile donatmak üzere silahlı kuvvetleri yeniden yapılandırmaya başlamıştır.
Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci ordusu hâline getirilen Hindistan ordusunda Çin üretimi mühimmat yasaklanmıştır. İnsansız sistemleri kolaylaştırmaya çalışan Hindistan’da, gizlilik özelliği bulunan helikopterler, gemi karşıtı füzeler ve donanımlı insansız araçların yeni modelleri askeri teknolojileri güçlendirmek adına test edilmektedir. Uçak gemisi inşa ederek Hint-Pasifik Okyanusu’nda önemli bir deniz gücü olduğunu göstermiştir. Hava kanatları sayesinde neredeyse 30 uçağı aynı anda taşıyabilen uçak gemisi, anti hava füzeleriyle birlikte kendi sınıfının en büyüklerinden biri olmuştur. Savunma Araştırma ve Geliştirme Örgütü ve Hindistan Kuvvetleri’nin geliştirdiği nükleer başlıklar, uzak mesafeyi vurabilen roketler ve balistik füzelerden oluşmaktadır. Hindistan, neredeyse 140’a ulaşan başlıklar sayesinde nükleer başlığa sahip devletler içerisinde yedinci sıraya yükselmiştir.
Seyir füzeleri (BrahMos, Nirbhay), karadan havaya füzeler (Akash, Astra), tanksavar füzeleri (Nag, HELINA), balistik füzeler (Agni, Prithvi) ve anti-balistik füzeler (Prithvi Hava Savunması) ile birlikte çeşitli savunma sistemlerine sahip füzeler geliştirmiştir. Birden fazla hedefi aynı anda vurabilen ve balistik füze saldırılarından kaçınmaya yardımcı olan Çoklu Bağımsız Hedeflenebilir Yeniden Giriş (MIRV) başlıklı füzeler ise aynı anda gelebilecek Çin ve Pakistan saldırılarından kaçınmak için Hindistan ordusundan zorunlu görülen mühimmatlar içerisinde bulunmaktadır.
Hindistan, askeri endüstrinin gelişmesini hedef olarak belirleyerek yerli savunma üretimine ağırlık vermiştir. Askeri harcamalarını ve savunma bütçelerini yerli üretimi artırmak için sarf edeceğini belirten Hindistan Maliye Bakanlığı, savunma teknolojisi sunan şirketlere krediler sağlamaktadır.
Hindistan’ın Savunma Ortakları
Her ülkenin olduğu gibi Hindistan’ın da savunma ürünlerine dair mühimmat tedarikinde yurt içi firmalara yönelmek istemesi, askeri teknoloji geliştirme ve üretiminde kendi kendine yetebilir bir ülke modelini hedeflediğine işaret etmektedir. Fakat söz konusu model ülke hedefi, her ne kadar çeşitli füze geliştirme sistemlerine sahip olsa dahi Hindistan gibi askeri teknoloji konusunda ithalatı ağırlıkta olan bir ülke için uzun vadeli bir hedef olarak görülmektedir. Bu nedenle Hindistan, askeri iş birliklerini batılı ve bölgesel ülkelerle aynı anda artırarak bir strateji takip etmektedir.
Tek bir ülkeye bağımlı hâle gelmeksizin farklı ortaklıklar kurarak askeri stratejilerinde özerk bir yapı oluşturmaya çalışmaktadır. Geleneksel ortaklıkların yanına yeni askeri iş birlikleri ekleyerek tek bir askeri teknoloji ithalat kanalına bağımlı kalmaktan kurtulmayı hedeflemektedir. ABD başta olmak üzere Japonya ile askeri iş birliği alanlarını genişletmektedir. Avrupa ülkeleri arasında Fransa, İngiltere, Almanya ile askeri teçhizat üretimi, silah ticareti, askeri iş birlikleri gibi konularda ortaklıklarını artırmaktadır.
ABD ile 2023 yılında Hint Okyanusu Diyaloğu başlatan Hindistan, bölgesel güvenliğin üstlenilmesinde lider olmayı hedeflediğini göstermiştir. Ayrıca ABD’li şirket General Electric’in jet avcı uçağı olan F-414’ün motorlarını üretmek için Hintli Aeronautics Limited Şirketi ile anlaşma yapması, Hindistan’ın yerli savaş uçağı üretim konusunda ABD’den destek aldığını göstermektedir.
Yine 2023 yılında geleneksel ortağı İngiltere ile askeri iş birliklerini artıran Hindistan, Kraliyet Donanması’na ait altı geminin ziyaretini kabul etmiştir. İngiltere’nin Uçak Gemisi Saldırı Grubu ilk kez 2021 yılında Hint-Pasifik’e sefer düzenlemiştir. 2025 yılında ikinci seferini düzenlemesi beklenmektedir. 2024 yılı Mart ayında İngiltere, Hindistan’ın Güney Sahil Müdahale Grubu ile tatbikatlar yapmıştır. 2024 yılının Ağustos ayında ise her iki ülkenin hava kuvvetleri Hindistan’da “Tarang Shakti” tatbikatı düzenlemiştir.
Japonya ile iş birlikleri ise son yıllarda artırılmıştır. Quadrilateral Güvenlik Diyalogu (QUAD) iki ülkeye bölgesel askeri ittifak imkanları sunmaktadır. 2023 yılında siber güvenlik ve uzay programlarında iş birlikleri için bir araya gelen ülkeler, Hint-Pasifik Okyanusu’nun güvenliğinde vazgeçilmez ortak olarak nitelendirilmektedir. Hindistan’ın bir başka bölgesel büyük ortağı ise Avustralya olmuştur. Çin tehdidine karşılık bölgesel iş birliği yaptığı değerlendiren ülkelerin, Hint-Pasifik bölgesinde güvenliği sağlamak ve askeri iş birliği alanlarını artırmak hedefleri yoğunlaştırılmıştır. 2023 yılı sonunda yapılan ikili görüşmelerde Hint-Pasifik bölgesi güvenliği yanı sıra denizaltı savaşı, hidrografik iş birliği, uzay, bilim, teknoloji, hava yakıt ikmali, stratejik mineraller gibi konularda iş birliği kurmak ve güçlendirmek konuları değerlendirilmiştir.
Hindistan’ın Rusya’dan sonraki en büyük silah tedarikçisi olan Fransa ile askeri iş birliklerine ise son yıllarda ivme kazandırılmıştır. İki ülke arasında savunma, endüstri, askeri iş birliklerini kapsayan “Savunma Sanayi Haritası” oluşturulacağı ilan edilmiştir. Uzay alanında iş birliği yapıldığı, denizaltı ve helikopter dahil olmak üzere askeri teçhizat üretiminde anlaşmalar yapıldığı bilinmektedir.
Hindistan Cumhuriyeti, gerek askeri teknolojilerinde yapmaya başladığı yeniliklerde gerek son süreçlerde imzaladığı askeri iş birliği anlaşmalarıyla güçlü ve teknolojik teçhizatla donatılmış bir orduya sahip olma hedefini ortaya koymuştur. Nitekim askeri teknolojilerin sadece güvenlik odaklı mı artırıldığı yoksa Asya’da süren örtülü liderlik yarışına katkı sunmasının mı hedeflendiği çalışmanın çıkış noktasıydı. Savaş teknolojilerine ağırlık veren, Avrupa ülkeleri ve geleneksel askeri iş birliği ortaklarıyla irtibatın güçlendiren, savunma harcamalarını artıran ve orduda yeni düzenin teknoloji odaklı ilerleyeceğini ortaya koyan Hindistan’ın örtülü sürdürülen liderlik yarışına dahil olmak istediği değerlendirilmektedir.
[Dr. Figen Aydın, bağımsız araştırmacıdır.]