20. yüzyılın ortaları ve takip eden dönemde yaşanan teknolojik dönüşümler, askeri güç kavramını da dönüştürerek uzay ve siber uzay alanlarının da devletlerin rekabet alanı hâline gelmesi ile sonuçlanmıştır. Devletlerin uzay ve siber uzay komutanlıklarını çeşitli yapılarda askeri teşkilatlanmalarına dahil ettikleri günümüz dünyasında gelinen noktada askeri güç mefhumu da artık kara-deniz-hava alanlarından ziyade kara-deniz-hava-uzay-siber uzay alanlarında tartışılmaktadır. Bu analiz, uzay ve siber uzay genişlemesinde dönüşen askeri güç mefhumu karşısında dünya devletlerinin askeri teşkilatlanma örneklerine de değinerek Türkiye’nin askeri teşkilatlanmasına yönelik bir teklif sunmaktadır. Ayrıca bu teklifin getirdiği fırsatlar ve zorlukları ile önerileri ileri sürmek suretiyle uygulanabilirliğine dair bir değerlendirme yapmaktadır.
Askeri Güç Kavramının Dönüşümü
20. yüzyılın ortaları ve takip eden dönemde yaşanan teknolojik gelişmeler ile uzay ve siber uzay alanlarında yaşanan genişleme askeri güç mefhumunu da dönüştürmeye başlamıştır. Endüstriyel dönüşümlerin de etkisiyle savunma sanayiinde yaşanan gelişmeler günümüzde askeri gücün uzay ve siber uzay alanlarında da varlığının zaruret hâline geldiği bir noktaya evrilmiştir. II. Dünya Savaşı döneminde havacılık ve zırhlı birliklerdeki gelişmeler ile nükleer silahlar ve gerilla savaşları, ana karakteristik unsurlar olarak ön plana çıkıyordu. III. Dünya Savaşı’na doğru yol aldığımız şu dönemde her ne kadar belirleyici karakteristik unsurlar hususunda tartışmalar devam etmekte ise de yeni karakteristik unsurların havacılık, uzay, siber uzay, bilgi işlem unsurları, insansız teknolojiler, süpersonik/hipersonik füze teknolojileri, hassas güdümlü mühimmatlar, nanoteknoloji, biyoteknoloji, robotik gibi alanlarda yoğunlaştığı bir bağlam oluşmaktadır.
Günümüzde artık yapay zekâ teknolojileri, otonom silah ve araç sistemleri, hipersonik silah ve mühimmatlar, yönlendirilmiş enerji silahları (YES), biyoteknoloji ve kuantum gibi teknolojilerin öne çıktığı bir döneme geçiş yaşanmıştır. Gelinen noktada savunma teknolojilerinde otonom, akıllı, insansız, robotik, süpersonik, hipersonik, yapay zekâ ve sürü kabiliyeti gibi özelliklere yönelik vurgular yoğunlaştığı bir bağlam oluşmuştur.
Uzay ve Siber Uzay Genişlemesi: Dünya Devletlerin Uzay ve Siber Uzay Teşkilatlanmaları
Şekil 1. Yeni Askeri Güç Alanları
Savunma teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ordu teşkilatlanmalarına da yansımış olup birçok devlet, gelişen şartlara binaen askeri teşkilatlarını dönüştürmüştür. Bu süreçte devletler kuvvet komutanlığı kurma, müşterek komutanlık bünyesinde istihdam etme veya bağımsız komutanlık tesis etme gibi usullerle uzay ve siber kuvvetlerini mevcut şartlara uygun işlevsel bir hâle getirmişlerdir. Bu noktada uzay alanında ABD tarafından 2019 yılında bağımsız bir komutanlık olarak Amerika Birleşik Devletleri Uzay Kuvvetleri (USSF / United States Space Forces) kurulmuştur. Çin tarafından ise 2015 yılında elektronik ve elektromanyetik etki alanları ile psikolojik operasyonları da kapsayacak şekilde siber uzay ve uzay alanları merkezli müşterek bir komutanlık olarak Çin Halk Kurtuluş Ordusu Stratejik Destek Kuvvetleri (PLASSF / People’s Liberation Army Strategic Support Force) oluşturulmuştur. Rusların Rusya Hava ve Uzay Kuvvetleri (VKS / Vozduzhno-Kosmicheskie Sily), Fransızların Fransa Uzay Komutanlığı (CDE / Commandement de l’Espace) ve İspanyolların İspanya Hava ve Uzay Kuvvetleri (Ejército del Aire y del Espacio) ise hava ve uzay komutanlığı olarak müşterek olarak teşkilatlanmış komutanlıklara örnek olarak verilebilir. Türkiye de hava kuvvetleri bünyesinde uzay komutanlığı kurmak suretiyle uzay alanındaki teşkilatlanmasını başlatmış ülkeler arasında yer almaktadır.
Siber uzay alanında ise devletlerin çalışmaları 2000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Siber uzay alanında da devletlerin çeşitli kurumları altında siber birimler oluşturulması, siber kuvvetleri de kapsayan müşterek komutanlıklar veya bağımsız siber komutanlıklar kurulması gibi usuller ile siber kuvvetlerin daha aktif ve ihtisaslaşmış bir hâle getirilmesi hedeflenmiştir. Bu noktada Rusya, bağımsız bir siber komutanlığa sahip olmasa da siber faaliyetlerini başkanlık idaresi ve güvenlik konseyi üzerinden organize etmektedir. Çin ise uzay ve siber uzay kuvvetlerini PLASSF çatısı altında bir arada değerlendirmektedir. Ordusu bünyesinde web askerlerinden teşekkül eden bir birimini açıklayan ilk NATO üyesi olan Almanya, 2009 yılında 76 kişilik bir takım ile başlamış olup, 2015 yılında 6000 kişiye ulaşan siber kuvvetlerini “Siber & Bilgi Komutanlığı” adı altında bağımsız bir komutanlığa dönüştürmüştür. Bu komutanlık 2024 yılı itibarıyla 4 elektronik harp ve 6 sinyal taburundan oluşan 13.950 kişilik bir kapasiteye ulaşmıştır. ABD de Stratejik Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde yer alan Siber Güvenlik Komutanlığını 2018 yılında “Müşterek Harekât Komutanlığı” adı altında bağımsız bir komutanlık seviyesine yükseltmiş ve personel sayısını 800’den 6.000 kişi civarına çıkarmıştır. Singapur Silahlı Kuvvetleri ise 2022 senesinde kara, deniz ve hava komutanlıklarına ek dördüncü bir komutanlık olarak siber komutanlığını kurmuştur. Singapur da “Dijital & İstihbarat Hizmetleri” adı altında 1000 kişilik siber komutanlığı ile bağımsız bir siber komutanlık oluşturmuş devletlerden biri olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye de bağımsız bir siber komutanlığı olmasa da siber faaliyetlere yönelik olarak 2012 yılında TSK Siber Savunma Merkezi Başkanlığını kurmuştur. Bu merkez 2013 yılında TSK Siber Savunma Komutanlığına dönüştürülmüştür. Türkiye’de siber faaliyetler bu komutanlık bünyesinde devam ettirilmektedir. Bununla birlikte 20.09.2024 tarihi itibarıyla müstakil bir siber güvenlik teşkilatı kurulmasına yönelik bir gündemin bulunduğu da ilan edilmiştir.
Savunma teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle askeri güç alanında yaşanan dönüşüm devletlerin gerek uzay gerek siber uzay alanlarındaki teşkilatlanmalarını da dönüştürmeye başladıkları bir bağlamı ortaya çıkarmıştır. Artık askeri güç bağlamında geleneksel anlamda kabul görmüş olan kara-deniz-hava alanları artık kara-deniz-hava-uzay ve siber uzay olacak şekilde yeni bir bağlamda ele alınmaktadır. Günümüzde kara, deniz ve hava jeopolitiğinden bahsedildiği gibi alçak dünya merkezli yörünge (LEO), orta dünya yörüngesi (MEO), jeostatik yörünge (GEO) alanlarından oluşmakta olan üç ana yörünge kuşağı ve ay yörüngesinde yer alan dünya ve ay arasındaki denge noktaları olarak ifade edilebilecek Lagrange noktaları veya L noktaları (L1, L2, L3, L4, L5) olarak tanımlanan noktalarla uzay jeopolitiğindeki stratejik noktalarına vurgu yapılan bir döneme girilmiştir. Hava Hakimiyet Teorisi gibi Uzay Hakimiyet Teorisi’nden de bahsedilmeye başlanmış, aya hakimiyetin ve uzay kontrolünün stratejik hedefler hâline gelmiştir. İnsan eliyle inşa edilmiş tek rekabet alanı olan siber uzay alanı ise savaşı ve gücü asimetrikleştiren bir alan olarak önümüzde durmaktadır. Organize devlet dışı grupların dahi devletlere saldırı yapabildiği ve dünya geneli siber saldırıların aylık olarak yüzbinleri yıllık olarak milyonları bulduğu günümüz dünyasında siber kuvvetlerin devletler için önemi daha da belirginleşmektedir. Uzay ve siber uzay alanlarında dönüşen bağlama uygun geliştirmeleri gerçekleştiren devletlerin ise diğer devletlerin önüne geçeceği açık bir şekilde öngörülebilmektedir.
Türkiye’nin Askeri Teşkilatlanması: Fırsatlar ve Öneriler
Şekil 2. Teklif Edilen Askeri Teşkilatlanma
Türkiye, uzay ve siber uzay alanlarında kuvvet komutanlıklarını oluşturmak suretiyle temel adımları atmış bulunmaktadır. Bununla birlikte mevcut gelişmeler karşısında uzay ve siber uzay alanlarını münferiden ve ihtisaslaşmış olarak derinlemesine ele alan teşkilat birimlerinin inşası, Türkiye’nin güç kapasitesine katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin uzay ve siber uzay kuvvetlerini bağımsız komutanlık seviyesine çıkarmak suretiyle münferiden bağımsız uzay ve siber uzay komutanlıklarının kurulması ve Türk askeri teşkilatlanmasının kara-deniz-hava alanlarının ötesinde kara-deniz-hava-uzay-siber uzay alanlarını kapsayacak bir teşkilatlanma modelinin benimsenmesi, dönemin askeri bağlamı açısından daha isabetli değerlendirilmiş ve teklif edilmiştir. Türkiye’nin kara kuvvetleri komutanlığı, deniz kuvvetleri komutanlığı ve hava kuvvetleri komutanlığından oluşan kuvvet komutanlıklarına ilaveten uzay ve siber uzay komutanlıklarını bağımsız komutanlık seviyesine çıkarmasının isabetli olacağı öngörülmüştür. Bu minvalde Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Uzay Kuvvetleri Komutanlığı ve Siber Kuvvetler Komutanlığı şeklinde beş saç ayağına oturan bir teşkilatlanma yapısı mümkün görünmektedir.
Bu dönüşüm süreci bazı fırsatları ile aşılması gereken zorlukları da beraberinde getirecektir. Teşkilatlanma altyapısı kuruluş yıllarından itibaren kara-deniz-hava formunda olduğundan bu dönüşüm gelenekselin ötesine geçmek anlamını taşımaktadır. Bununla birlikte küresel gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda bu dönüşüm kaçınılmaz görünmektedir. Türkiye gerek uzay gerek siber uzay alanlarında komutanlıklarını kurmuş devletler arasında yer almaktadır. Bu açıdan hâlihazırda mevcut bir birikimi olması sebebiyle kuruluş aşamasının çok zor olmayacağı öngörülebilir. Mevcut yapıların dönüştürülmesi ve teşkilat yapılanmasına eklemlenmesi mümkündür. Bununla birlikte gerek uzay gerek siber uzay alanlarında kurumsal teşkilatlanma, kamuoyunun adaptasyonu, komutanlıkların işlevselliği, askeri ve sivil insan kaynakları gibi bazı alanlarda zorluklarla karşılaşılabilmesi muhtemeldir.
Uzay alanı ihtisaslaşılması gereken bir alan olduğu için uzun vadede havaalanında olduğu gibi askeri personel yetiştirmek öncelikli olsa dahi, kısa vadede hâlihazırda uzay alanında çalışma yapan hava sınıfı askeri personeller ile akademisyenlerin ve bilim adamlarının askeriyeye entegre edilmesi bir seçenek olarak değerlendirilebilir. İlerleyen süreçte Uzay Harp Okulu kurulması da bir seçenek olarak önümüzde durmaktadır. Uzay alanında savunma sanayi üreticisi yerli ve milli firmalardan katkı alınması da mümkündür. Uzay konuşlu lazer silahları ile uzaydan yıkıcı yıkıma sahip füzenin önlenebildiği, yörüngedeki uyduları takip ve imha edebilecek veya casus uyduları körleştirme kabiliyetine sahip kara konuşlu lazer silahlarının denendiği ve dahi başarılı olunduğu, yüksek enerjili operasyonel anti-uydu lazere sahip uyduların dünya yörüngesinde yer almaya başladığı, uzay konuşlu lazer silahları (SBL) ve kara konuşlu anti-uydu (ASAT) lazer silahlarının (GBL) öne çıktığı, uydu konuşlu lazer silahları kara ve denizde hedef devletlere yakın fay hatlarını tetikleyebilerek karada depremleri ve denizde tsunamileri tetikleyebilmesinin, sönük volkanları aktifleştirebilmesinin öngörüldüğü bir süreçte bu teknolojilerin sivil uyduların ötesinde askeri teknolojiler ile entegrasyonu da önem arz etmektedir.
S.Nu. | Finans Puanı | Keşif Puanı | İstihbarat Puanı | Ticaret Puanı | Savunma Puanı | Bilgi Kontrolü Puanı | Tahrip Puanı | Normlar Puanı | Endeks Ülke Sıralaması |
1 | K. Kore | Çin | ABD | Çin | Avustralya | ABD | ABD | ABD | ABD |
2 | Çin | Vietnam | Çin | ABD | Ukrayna | Rusya | Rusya | İngiltere | Çin |
3 | Vietnam | İran | İngiltere | Rusya | ABD | Çin | Çin | Singapur | Rusya |
4 | İran | ABD | Avustralya | İngiltere | Fransa | Vietnam | İngiltere | Çin | İngiltere |
5 | ABD | S.Arabistan | Hollanda | G. Kore | İngiltere | İngiltere | İran | Hollanda | Avustralya |
6 | İngiltere | Mısır | İsrail | Japonya | Hollanda | S.Arabistan | K. Kore | Fransa | Hollanda |
7 | Ukrayna | Rusya | G. Kore | Hollanda | Mısır | Almanya | Vietnam | G. Kore | Vietnam |
8 | Türkiye | G. Kore | Kanada | Avustralya | Kanada | İran | Hollanda | Avustralya | G. Kore |
9 | İsviçre | Türkiye | Fransa | Almanya | İsviçre | G. Kore | İsrail | Almanya | Fransa |
10 | İsveç | Ukrayna | Rusya | İran | Almanya | Fransa | Almanya | Malezya | İran |
11 | İspanya | Hollanda | Y. Zelanda | Fransa | Rusya | Kanada | G. Kore | Japonya | Almanya |
12 | Singapur | Y. Zelanda | İspanya | Singapur | Estonya | Ukrayna | İspanya | İsviçre | Ukrayna |
13 | S.Arabistan | Almanya | Singapur | İsviçre | Japonya | Japonya | Avustralya | Y. Zelanda | Kanada |
14 | Rusya | İsveç | Vietnam | İsveç | İsveç | Y. Zelanda | Japonya | İspanya | K. Kore |
15 | G. Kore | İspanya | Almanya | Kanada | Türkiye | Hollanda | İsveç | Estonya | İspanya |
16 | Y. Zelanda | Kanada | Japonya | Y. Zelanda | İspanya | İspanya | Fransa | İsveç | Japonya |
17 | Hollanda | K. Kore | İsveç | İsrail | Y. Zelanda | Türkiye | Kanada | Mısır | Singapur |
18 | Malezya | Singapur | İran | İspanya | Singapur | İsveç | İsviçre | Ukrayna | Y. Zelanda |
19 | Litvanya | İsrail | İsviçre | Vietnam | İsrail | Estonya | İtalya | Hindistan | İsrail |
20 | Japonya | Fransa | S.Arabistan | İtalya | Hindistan | Avustralya | Estonya | Vietnam | İsveç |
Tablo 1. Ulusal Siber Güç Endeksi’ne Göre Devletlerin Sıralaması / İlk 20 (2022)
Siber uzay alanında ise Türkiye’nin bilişim tecrübesi ve kapasitesi ile uzay alanına nazaran daha hızlı ilerlemek mümkün görünmektedir. Bununla birlikte, siber uzay alanı da çok daha farklı sorunsalları beraberinde getirmektedir. Siber alanda iç ve dış güvenliğe yönelik iki ayrı yapılanmanın olması, askeri siber kuvvetlerin dış tehditlere yönelmesi isabetli olarak görülmekte ise de siber uzayda birbirine iç içe geçmiş saldırılarda koordinasyon ve yetki seviyesinin sınırları gibi alanlarda zorluklarla karşılaşılması mümkündür. Zira tehditlerin yaygınlaştığı siber ortamda iç ve dış, iç içe geçmiş güvenlik sorunlarına yönelik uygun modellerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte siber kuvvetler komutanlığının dış tehditlere odaklanmak suretiyle işlev gördüğü bir model tercih edilebilir bir noktada durmaktadır. Bu alanda da siber kuvvetlerin yetiştirilmesine yönelik olarak Siber Harp Okulu kurulması mümkün görünmektedir. Devletlerin dünya sıralamaları siber güç sıralamaları ile tam örtüşmediği tespit edilmiş olup; siber güç alanında ilerlemiş devletlerin, geleneksel anlamda güçlü olsa da siber gücü göreceli olarak zayıf olan devletlerin kritik altyapılarına gerçekleştireceği saldırıların hasarının henüz öngörülemediği bir dönemde siber kuvvetlere yönelik yatırımlar kritik önem arz etmektedir.
Sonuç
Bu analiz 20. yüzyıl ortalarından itibaren teknolojik gelişmelerin askeri güç mefhumunu dönüştürdüğüne dikkat çekmiştir. Kara, deniz, hava alanlarına ek olarak uzay ve siber uzay alanlarının eklemlenmesinin dünya devletlerinin askeri teşkilatlanmalarını nasıl dönüştürdüğünü ele almak suretiyle Türkiye’nin askeri teşkilatlanmasının günümüz ve gelecek savaş alanlarına uygun yapısal formuna odaklanmıştır. Nihai tahlilde Türkiye’nin askeri teşkilatlanmasının bağımsız kuvvet komutanlığı olarak Uzay Kuvvetleri Komutanlığı ve Siber Kuvvetler Komutanlığı kurulması vesilesiyle kara-deniz-hava-uzay-siber uzay alanlarını kapsayacak şekilde yeni bir forma kavuşturulmasını, Uzay Harp Okulu ve Siber Harp Okulu kurulmasını teklif etmiş; uzay ve siber uzay alanlarındaki fırsatlar ve zorluklar ile bu bağlamdaki önerilere yer vermek suretiyle uygulanabilirliğini değerlendirmiştir.
[Dr. Asım Öztürk, Uluslararası İlişkiler Bölümü bağımsız araştırmacısıdır.]