Hamas lideri İsmail Haniye’nin 31 Temmuz (2024) Çarşamba günü İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen saldırıda öldürülmesi, İran istihbaratının bu tür operasyonları önlemedeki yetersizliğini açıkça gözler önüne sermiştir. İsrail gerçekleştirdiği birçok suikast ve saldırı ile İran’a dair istihbarat kapasitesini ve ülke içine nüfuz edebilme yeteneğini de uzun zamandır sergilemektedir. Haniye’ye yönelik saldırının gerçekleştirilmesi İran rejiminin en üst düzey figürlerinin bile MOSSAD’ın erişiminde olduğunu göstermektedir. İran eski İstihbarat Bakanı Ali Yunusi, 2021 yılında MOSSAD’ın İran’a sızmasını ele alırken, İran’daki yetkililerin hayatları konusunda endişelenmeleri gerektiğini belirtmiştir. İsrail’in hassas hedefleri etkili bir şekilde vurabilmesi, İran istihbaratının zayıf noktalarını ve stratejik başarısızlıklarını da ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, bu yazı İran’ın temel istihbarat örgütlerinin yapısını ve saldırıları önlemedeki başarısızlık nedenlerini analiz etmeyi amaçlamaktadır.
İran İslam Cumhuriyeti her devlet gibi hem iç hem de dış tehditlere karşı kendini koruma amacıyla çeşitli güvenlik ve istihbarat faaliyetleri yürütmektedir. İstihbarat Bakanlığı (VAJA-Vezarat-e Ettela’at Jomhuri-ye Eslami-ye Iran) ve Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı, İran’ın iç ve dış tehditlerle başa çıkma ve rejimin devamlılığını sağlama stratejilerinde kritik rol oynayan iki temel istihbarat örgütüdür. Bu iki örgütün operasyonları, özellikle muhalif gruplar, yabancı devletler, teröristler ve etnik milliyetçi gruplar gibi çeşitli tehditlere odaklanmıştır. Bu hedefler doğrultusunda, rejim istihbarat faaliyetleri yürüten yaklaşık 18 kuruluşla çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak, bu faaliyetlerin çoğu iki ana örgüt, yani VAJA ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından yürütülmektedir.
VAJA’nın Yapısı ve Faaliyetleri
VAJA’nın kökenleri, 1953’te CIA’nın yardımıyla kurulan ve Şah’ın devrilmesinin ardından faaliyetlerini sürdüren SAVAK’a dayanmaktadır.[i] Devrim sonrası, SAVAK çalışanlarının bir kısmı affedilerek yeni rejimin istihbarat yapısına entegre edildi ve bu yapı SAVAMA olarak yeniden adlandırıldı. 1984’te VAJA’nın resmi kuruluşuyla, devrim sonrası oluşan çeşitli istihbarat ve karşı istihbarat örgütleri birleştirildi ve daha organize bir yapı oluşturuldu. VAJA, 1984 yılında resmi olarak kurulduktan sonra, İran’ın istihbarat ve güvenlik faaliyetlerinin merkezinde yer aldı. Bu bakanlık, 16 ana direktörlükten ve çeşitli ofislerden oluşan geniş bir yapıya sahiptir. VAJA’nın ana görevleri arasında, rejim karşıtı faaliyetleri izlemek, iç tehditleri kontrol altına almak ve yurtdışında İran’ın çıkarlarını korumak yer alır. VAJA, 30.000’e yakın çalışanıyla İran rejiminin ana istihbarat servisi olarak büyük bir öneme sahiptir. VAJA, aynı zamanda insana dayalı istihbarat (HUMINT), sinyal istihbaratı (SIGINT) ve siber istihbarat gibi geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. VAJA’nın merkezi Tahran’da bulunmakla birlikte, dünya genelinde diplomatik misyonlarda görevli 2.000 ila 8.000 çalışanı bulunmaktadır. VAJA, geleneksel istihbarat faaliyetlerinde ve İran dışındaki İranlıların suikast veya kaçırılmasında en aktif olan örgüttür.[ii]
Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) İstihbarat Teşkilatının Yapısı ve Fonksiyonları
DMO, 1979 Devrimi’nin hemen ardından kurulan bir askeri ve ideolojik yapı olarak ortaya çıktı. DMO’nun istihbarat kapasitesi, başlangıçta küçük bir istihbarat ofisi olarak faaliyet gösterirken, zamanla büyüyerek bağımsız bir istihbarat örgütüne dönüştü. 1983’te Kontr-İstihbarat Örgütü’nün kurulmasıyla, DMO’nun istihbarat yetenekleri daha da geliştirildi. 1997’de tam bir direktörlük haline gelen bu yapı, 2009’da VAJA’nın Yeşil Hareket’i kontrol etme konusundaki başarısızlığı sonrası daha da genişletildi ve DMO İstihbarat Teşkilatı olarak yeniden adlandırıldı. DMO’nun İstihbarat Teşkilatı, 2009’dan itibaren VAJA’ya karşı operasyonel üstünlük sağlamıştır. Özellikle VAJA’nın 2009 Yeşil Hareketi’ni bastırmadaki yetersizliği, kritik istihbarat görevlerinin DMO’ya devredilmesine neden olmuştur. DMO’nun yapısı, çeşitli birimlerden ve bölümlerden oluşur. Bu yapılar arasında, Kudüs Gücü, Kontr-İstihbarat Örgütü ve Elektronik Harp ve Siber Savunma Örgütü yer alır. Kudüs Gücü, DMO’nun dış operasyonlar ve özel görevler yürüten birimi olarak bilinir. Kontr-İstihbarat Örgütü ise, DMO’nun iç tehditlerle başa çıkmak ve rejimi korumak amacıyla faaliyet gösteren birimidir.[iii] Elektronik Harp ve Siber Savunma Örgütü ise, siber saldırılar ve siber savunma faaliyetleri yürütmektedir. DMO, Kudüs Gücü aracılığıyla yurtdışında geniş çaplı operasyonlar yürütür. Bu operasyonlar, özellikle İsrail ve Batı ülkelerine yönelik özel operasyonlar, istihbarat toplama ve karşı istihbarat faaliyetlerini içerir.[iv] DMO, ayrıca, Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen gibi ülkelerde müttefik gruplara eğitim ve lojistik destek sağlar. DMO’nun yurtdışındaki faaliyetleri arasında, İran’ın bölgesel etkisini artırmak ve müttefiklerini desteklemek amacıyla silah ve askeri teçhizat sağlamak yer alır.[v]
VAJA ve DMO’nun İç Güvenlik Stratejileri
VAJA ve DMO, iç güvenlik operasyonlarında iş birliği yapar. Rejim, muhalif grupları ve bireyleri susturmak için ortak sorgulama tesisleri işletir. Bu tesislerde, tutuklulara yönelik işkence ve zorla itiraf alma gibi yöntemler kullanılır. Ayrıca, rejim içindeki bilgi akışını kontrol etmek ve muhalefeti bastırmak amacıyla çeşitli gizli izleme ve karşı istihbarat faaliyetleri yürütülmektedir. Bu tesisler, genellikle camiler, sıradan binalar, depolar, geçici hapishaneler, otoparklar gibi yerlerde bulunmaktadır. VAJA ve DMO, rejimin iç güvenliğini sağlamak için çeşitli stratejiler kullanır. Bu stratejiler arasında, bilgi toplama, izleme, baskı ve manipülasyon gibi yöntemler yer alır. VAJA ve DMO, rejim muhaliflerini ve potansiyel tehditleri izlemek için gelişmiş teknoloji ve yöntemler kullanır. Ayrıca, rejim karşıtı faaliyetlerde bulunan kişileri tespit etmek ve engellemek amacıyla geniş bir casus ağına sahiptirler. VAJA ve DMO, aynı zamanda, rejim propagandasını yaymak ve halkı manipüle etmek amacıyla medya ve iletişim kanallarını da kontrol eder.
VAJA ve DMO İstihbaratının Başarısızlık Nedenleri
VAJA ve DMO istihbaratının başarısızlık nedenleri, çeşitli iç ve dış dinamiklerden kaynaklanmaktadır. VAJA ve DMO arasındaki iç politik rekabet ve çekişmeler, istihbarat operasyonlarının etkinliğini ciddi şekilde azaltmıştır. İki kurum arasındaki koordinasyon eksikliği, bilgi paylaşımı ve iş birliğini engellemiş, bu durum operasyonel başarısızlıklara yol açmıştır. VAJA ve DMO arasında yerleşik bir örtüşme ve redundant (ihtiyaç fazlası) yapı bulunmaktadır. Bu durum, her iki kurumun benzer görev ve sorumluluklara sahip olmasından kaynaklanmakta olup, onları birbirine karşı hem bir denge unsuru hem de bir yük haline getirmektedir. Devrim Rehberi Ali Hamaney, bu yapıyı kasıtlı olarak tesis etmiştir; zira iki kurum arasındaki rekabet ve örtüşme, liderin her iki kurum üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmasına hizmet etmektedir. Bu redundant yapı, aynı hedefler üzerinde yinelenen operasyonlar nedeniyle kaynakların ve zamanın verimsiz kullanılmasına neden olmaktadır. Ayrıca, kurumlar arasındaki yetki karmaşası, hızlı ve etkili karar alınmasını engelleyerek, güven eksikliği ve rekabet ortamı yaratmaktadır. Bu yapının sürdürülmesi, rejim liderinin kısa vadeli otoriteyi koruma hedeflerine hizmet ederken, uzun vadede istihbarat kurumlarının etkinliğini ve verimliliğini düşürmektedir. VAJA ve DMO arasındaki bu yapı, İran’ın iç ve dış tehditlere karşı istihbarat kapasitesini sınırlayan bir unsur haline gelmektedir.
VAJA ve DMO içindeki güç mücadeleleri ve kurumsal yapıdaki değişiklikler, operasyonel etkinliği zayıflatmıştır. Özellikle 2009’da DMO’nun İstihbarat Teşkilatının bağımsız hale gelmesiyle ortaya çıkan kurumsal değişiklikler, operasyonların başarısızlıkla sonuçlanmasına katkıda bulunmuştur. DMO içinde, özellikle farklı birimler arasında yetki çatışmaları yaşanmaktadır. İstihbarat Teşkilatının, diğer DMO birimleri üzerindeki etkisini artırma çabaları, hiyerarşik sorunlara yol açmıştır. Bu durum, liderlik kademeleri arasında güç mücadelelerine neden olmaktadır. Ayrıca DMO içinde, ideolojik ve politik görüş ayrılıkları da bulunmaktadır. Bazı gruplar, rejimin sertlik yanlısı politikalarını desteklerken, diğerleri daha ılımlı ve reformcu bir yaklaşımı benimsemektedir. Bu iç çekişmeler, DMO’nun genel uyumunu ve iş birliğini olumsuz etkilemektedir. Benzer şekilde VAJA, iç siyasetin ve politik baskıların etkisi altındadır. Rejim içindeki farklı gruplar, VAJA’yı kendi politik hedefleri doğrultusunda kullanmaya çalışmaktadır. Bu da kurum içinde politik çatışmalara ve operasyonel karışıklıklara neden olmaktadır.
Her iki kurumun da eğitim programları ve profesyonelleşme çabaları yetersiz kalmıştır. DMO’nun eğitimlerinde ideolojik endoktrinasyonun, operasyonel eğitimlerin önüne geçmesi, personelin sahadaki yeterliliklerini olumsuz etkilemiştir. VAJA’nın eğitim programlarında ise fiziksel yetenek testleri ve kişilik değerlendirmelerindeki yüksek elenme oranları, nitelikli personel eksikliğine neden olmuştur. Hem VAJA hem de DMO içinde bilgi sızıntıları ve hatalı istihbarat operasyonları sıkça yaşanmıştır. Yüksek profilli defektörlerin (hainlerin) varlığı ve yanlış istihbarat bilgileri, her iki kurumun da güvenilirliğini zedelemiş ve operasyonel başarısızlıklara neden olmuştur. Uluslararası yaptırımlar ve diplomatik izolasyon da, İran’ın istihbarat operasyonlarını yürütme kabiliyetini olumsuz etkilemektedir. Bu durum, özellikle yabancı ülkelerdeki istihbarat faaliyetlerinin kısıtlanmasına neden olmaktadır. Ayrıca, VAJA ve DMO’nun dış istihbarat servislerinden yeterli destek alamamaları, operasyonel kapasitelerini olumsuz etkilemiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından alınan eğitim ve ekipman desteğinin azalması, her iki kurumun etkinliğini zayıflatmıştır. Almanya ve diğer ülkelerle olan iş birliği çabaları sınırlı kalmış ve bu da operasyonel başarıyı engellemiştir.[vi]
DMO’nun teknolojik eksiklikleri ve elektronik izleme kapasitesi, istihbarat faaliyetlerinde ciddi kısıtlamalara yol açmıştır. DMO’nun elektronik izleme kapasitesi, insan istihbaratı (HUMINT) çabalarının gerisinde kalmıştır. Örneğin, 2016 yılında Irak Haditha’da bir Amerikan MQ-1C Gray Eagle insansız hava aracının veri akışını izleyebilmişler, ancak uçağı kontrol edememişlerdir. Bu durum, DMO’nun teknolojik yeteneklerinin sınırlı olduğunu göstermektedir.[vii] DMO’nun elektronik izleme konusunda bazı başarıları olmasına rağmen, genel olarak bu alandaki yetenekleri sınırlıdır. DMO, 2014 yılında siber savunma komutanlığını kurarak muhalefeti susturma ve casusluk faaliyetlerini yürütme amacını gütmüştür. Ancak, bu alanda da etkin bir performans gösterememiştir. Özellikle DMO Siber Savunma Komutanlığı, organize suçlarla ve meşru kolluk kuvveti faaliyetleriyle ilgili olmaktan ziyade, muhalif web sitelerini sansürleme, muhalif üyeleri tanımlama ve hedef cihazlarda casusluk yapma faaliyetlerinde bulunmuştur. DMO, elektronik izleme ve siber savunma kapasitelerini artırmak için ortaklıklar kurmaya çalışmıştır. Örneğin, Rusya’nın Osnaz GRU birimi ile ortak bir SIGINT tesisi işletmişlerdir. Ancak bu tesisin 2014 yılında Özgür Suriye Ordusu tarafından ele geçirilmesi, DMO’nun bölgesel iş birliklerinde yaşadığı zorlukları ortaya koymuştur.[viii] DMO’nun, Suriye’deki diğer SIGINT tesisleriyle ortaklık kurmasına rağmen, bu tesislerin etkinliği ve sürdürülebilirliği konusunda belirsizlikler devam etmektedir.
DMO’nun, ileri teknoloji ve araçlar konusunda eksiklikleri vardır. Örneğin, balast suyu sistemleri gibi endüstriyel kontrol sistemlerine yönelik siber saldırılar düzenlemelerine rağmen, bu alandaki yetkinlikleri sınırlıdır ve genellikle dış yardımlara bağımlıdırlar. Ayrıca, DMO’nun drone teknolojisi ve elektronik izleme konusundaki araştırma ve geliştirme çalışmaları da sınırlıdır. Bu alandaki çalışmalarını genellikle yabancı akademisyenlerin desteğiyle yürütmektedirler. Bu nedenler, DMO’nun teknolojik eksikliklerinin ve elektronik izleme kapasitesinin yetersizliğinin, istihbarat faaliyetlerindeki başarısızlıklarına nasıl katkıda bulunduğunu göstermektedir. Teknolojik altyapının zayıflığı, DMO’nun operasyonel etkinliğini sınırlamış ve istihbarat toplama ve analiz etme süreçlerinde ciddi aksaklıklara yol açmıştır.
Sonuç
Sonuç olarak, İran’da düzenlenen suikastların zaafları ve açıkları şu şekilde sıralanabilir:
- İç Güvenlik Zafiyetleri: İsmail Haniye ve Muhsin Fahrizade suikastlarında olduğu gibi, güvenlik önlemlerinin yetersizliği ve koordinasyon eksikliği iç güvenlikte ciddi zafiyetlere yol açmaktadır.
- Teknolojik Açıklar: Uzaktan kontrol edilen silahlar gibi ileri teknoloji araçlarının kullanımı, suikastların gerçekleştirilmesine olanak tanımaktadır.
- İstihbarat Zafiyetleri: Hedeflerin korunmasındaki bilgi eksiklikleri, suikastların başarılı olmasına zemin hazırlamaktadır.
- Güvenlik Protokollerinin Yetersizliği: Koruma ekiplerinin etkisizliği ve güvenlik önlemlerinin zayıflığı, suikastların başarısında önemli bir rol oynamaktadır.
- Yerel İşbirlikçilerin Kullanılması: Kritik bilgiler sağlayan yerel işbirlikçiler, suikastların planlanması ve icrasını kolaylaştırmaktadır. Muhtemelen İsmail Haniye’ye yönelik suikast, yerel işbirlikçilerin desteği ve güvenlik zafiyetlerinin bir araya gelmesiyle planlanmıştır.
Bu zaaflar, İran’da düzenlenen suikastların başarıya ulaşmasında önemli rol oynamaktadır. VAJA ve DMO’nun daha etkin bir istihbarat operasyonu yürütebilmesi için iç işleyişlerini ve iş birliklerini yeniden gözden geçirmeleri gerekmektedir. Eğitim ve profesyonelleşme süreçlerinin iyileştirilmesi, teknolojik altyapının güçlendirilmesi ve bilgi güvenliği önlemlerinin artırılması, İran’ın istihbarat kapasitesini güçlendirecek adımlar olarak öne çıkmaktadır. İran’ın güvenlik ve istihbarat stratejilerinin etkinliği, iç ve dış tehditlere karşı dirençli bir yapı oluşturabilme kapasitesiyle de doğrudan ilişkilidir.
[Doç. Dr. İsmail SARI- Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesidir]
Anahtar Kelimeler: İran istihbaratı, VAJA, SAVAK, Devrim Muhafızları, Kudüs Gücü
Son Notlar
[i] Central Intelligence Agency. (1978). “The Politics of Ayatollah Ruhollah Khomeini.” Intelligence Memorandum RPM-78-10437. Original classification SECRET, declassified via FOIA.
[ii] Al Jannabi, J. (2003). “Study on the Disloyal Badr Corps: Working paper prepared by the Anti-Espionage General Office at the Intelligence Service pertaining to the disloyal Badr Corps.” Counterintelligence Office, Iraqi Intelligence Service. Harmony Database no. ISGP-2003-00023756. Original classification TOP SECRET.
[iii] Ahmadi, R. (2013). “Tensions in Tehran: Iran’s Mullahs vs. the Revolutionary Guards,” World Affairs, 176(3), 35-40.
[iv] Alfoneh, A. (2020). “The Quds Force after Soleimani.” The Arab Gulf States Institute in Washington. Retrieved from https://agsiw.org/the-quds-force-after-suleimani/.
[v] Central Intelligence Agency. (1983). “Lebanon: Radical Shias and the Beirut Bombing.” Near East Asia Review Supplement, NESAR 83-010C. Original classification TOP SECRET//NOFORN-NOCONTRACT, declassified via FOIA.
[vi] Weinthal, B. (2019). “Germany Is a Hotbed of Iranian Spy Activity that Targets Israel.” The Jerusalem Post. Retrieved from https://www.jpost.com/diaspora/germany-is-a-hotbed-of-iranian-spy-activity-that-targets-israel-488767.
[vii] Central Intelligence Agency. (2016). “Iran: Military Capabilities and Defense Strategy.” Intelligence Report.
[viii] Oryx. (2014). Captured Russian spy facility reveals the extent of Russian aid to the Assad regime. Bellingcat. Retrieved from https://www.bellingcat.com/news/mena/2014/10/06/captured-russian-spy-facility-reveals-the-extent-of-russian-aid-to-the-assad-regime-2/