Geçmişten Günümüze Rusya'da Göçmen Sorunu

Sovyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasından sonra Rusya’yı eski nüfuz bölgesi ile bağlayan en önemli etkenlerden biri, şüphesiz göçmen meselesi olmuştu. O günden bu yana Rus yönetimi, ekonomik ve iç güvenlik meselesi bakımından bir ikilem ile karşı karşıya kaldı. Bir yandan Rus yetkilileri işçi yetersizliğinin iç kaynaklarla doldurulamadığından yakınıyor, diğer yandan ise 10 milyondan fazla göçmene ev sahipliği yapan ülkede artan suç oranı ve uyum meselesi gibi nedenlerden dolayı göçmen sorununu gündemde tutan kendi vatandaşlarının isteklerini hesaba katması gerekiyor.

Yazıda, Uluslararası Göç Örgütü’nün göç alan ilk 5 ülke sıralamasına giren Rusya’nın iç kamuoyunda göçmen meselesinin gündeme geliş sebepleri ve günümüzdeki durumu değerlendirilecek. Rusya’daki göçmen sorununun başında göçmen işçiler meselesi geliyor.  Ukrayna Savaşı ve Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar, Rusya’daki göçmen işçiler için hem yeni sorunları hem de yeni fırsatları ortaya çıkarıyor. Rusya yönetimi ise başta dijital kimlik oluşturma olmak üzere göçmen işçi meselesini daha düzenli hale getirme gayretinde.

Göçmen Sorununun Nedenleri ve Yansımaları

Uzmanların belirttiği gibi, mevcut tartışmalı durumun nedenleri 1990’lara kadar uzanıyor: Sovyetlerin çöküşü, devlet işletmelerinin kapatılması, yüksek işsizlik ve bölgedeki demografik büyüme. Baltık ülkeleri hariç, SSCB’nin geri kalanının son 30 yılda ortalama nüfus artışı yalnızca %15,8 iken, Orta Asya cumhuriyetlerinden üçünde, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana en büyük nüfus artışı vardı: son 30 yılda, Kırgızistan’ın nüfusu neredeyse %50, Özbekistan’ın nüfusu %67, Tacikistan’ın nüfusu ise %80,1 arttı. Bu artan nüfus, bulunduğu ülkelerde karşılaştığı istihdam sorunundan dolayı coğrafi, tarihi yakınlığı ve vizesiz kabul rejimi olan Rusya’ya yöneldi.

Göçmen işçiler, SSCB’nin çöküşünden bu yana Rusya için çok önemli iş gücü kaynağını oluşturuyor. Zira Rus uzmanların belirttiği gibi, durum “Rusya’da iş gücü kaynakları tükeniyor, işsizlik rekor düşük seviyede. Gerçek anlamda iş gücü açığı var. Bu durumdan çıkmanın iki yolu var. Ülkeye iş gücü davet etmek, ya da kendi üretim verimliliğimizi artırmak” olarak özetleniyor.

Diğer yandan burada çalışarak kazandıkları paraları kendi ülkelerine gönderen göçmen işçiler ise hem kendi yakınlarına geçim kaynağı oluşturuyor, hem de ülke ekonomilerine ciddi katkı sağlıyor. Bu durum ise Rusya’da kimi popülist çevrelerce kullanılıyor ve rahatsızlıklar sürekli gündeme getiriliyor.

Göçmen Meselesinin Gündeme Geliş Sebepleri

Rusya’da çok ağır şartlarda yaşayan göçmen işçilerinin zor şartlardaki hayat mücadelesini başta Cannes Film Festivali’ndeki “En iyi kadın rolü” ödülü olmak üzere birçok uluslararası ödül kazanan “Ayka” filmi tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Rus vatandaşalarına göre ise göçmenler ülkede uyum sorunu yaşıyor, çocuklarına Rusça öğretmiyor; üstelik ulaşım, pazarcılık gibi birçok alanı ele geçirmiş durumdalar. 2 yıl önce yapılan bir araştırmaya göre, Rusların yalnızca %28’i yabancıların çalışmasını olumlu karşılarken, %41’i buna karşı olduğunu belirttiler. 2023 sonbaharında ise Rusya’da göç konusu yeni bir olumsuz ivme kazandı. Nedeni, göçmenlerin Rusya’nın farklı bölgelerindeki Rus vatandaşlarına karşı işlediği, medyada geniş yer bulan ve açıkça provokatif nitelikteki çok sayıda suç vakasıydı. 4 Kasım Ulusal Birlik Günü’nde Moskova’daki Kızıl Meydan’da polis memurları ile Orta Asyalı göçmenler arasındaki kavga ise skandal nitelikteydi.

Yerli halkın camilerin inşaatına karşı gösteriler düzenledikleri, göçmenlerin cuma namazları ve diğer toplantılarda bir araya gelmesine tepkilerini açıkça gösterdikleri, hatta mescitlerde “terör” ihbarları bile yapıldığı biliniyor. Bunun üzerine Rusya’nın birçok bölgesinde yerli yönetim toplu taşıma, yemek hizmetleri, alkol, tütün ve gıda perakende ticareti gibi çeşitli alanlarda göçmen işçiliğine yasaklar getirdi. Ayrıca göçmen işçilere yönelik kısıtlamalar listesinin ve bu kısıtlamaları getiren bölgelerin de artacağı varsayılıyor.

Ukrayna Savaşı ve Etkileri

Göçmen meselesi sadece sıradan halkın tepkisine yol açmakla kalmıyor, üst düzey yetkililerinin de dikkatini çekiyor. Ukrayna Savaşı’yla birlikte hukuki olarak daha zor durumda olan göçmen işçilerin iş sahasından cepheye çekilmeye başladığına dair haberler arttı. Ancak çoğu Orta Asya vatandaşı veya çift vatandaşlığa sahip olan bu kişilerin Rus ordusunda yer almaları kendi ülkelerinde ağır suç sayılıyor. Fiili olan bu durumun resmi olarak bir karara bağlanmamasına tepkili olan kimi Rus milletvekilileri “Neden sahada Tacik alayları görmüyoruz?” sözleriyle dile getiriyor. Zira Rusya İçişleri Bakanlığı’na göre, 2023’ün ilk yarısında Rusya’daki göç kurumlarında kayıtlı 5,13 milyon yabancı vatandaş ve vatansız kişiden 1,28 milyonu Tacikistan vatandaşı idi.

Göçmenlerin Yeni Rotası

Rusya’da alınan sert önlemleri ve cepheye gönderilme ihtimali karşısında Orta Asyalı göçmen işçiler yüzlerini başka ülkelere çevirmiş durumdalar.  Batı medyası, geçen yıl Birleşik Krallık’taki mevsimlik hasat işçilerinin yaklaşık dörtte birinin Orta Asya’dan geldiğini yazdı. Daha önce ilk üçe giren Ukrayna, Rusya ve Belarus göçmen işçi dönör ülke grubunun artık geçerli olmaması nedeniyle bu sayılarının artması bekleniyor. İngiliz çiftlikleri öncelikle Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan’da reklam çalışmalarına başladı; Orta Asya şehirlerinde vize alınmasına ve istihdam konusunda yardımcı olan özel şirketler çoğaldı, bunlar işçileri gruplar halinde İngiltere’ye gönderiyor. Bölge ülkeleri Güney Kore ile işçi göçü konusunda da aktif müzakereler yürütüyor. Örneğin, Orta Asya’nın en kalabalık ve hızla artan nüfusa sahip Özbekistan’ın liderinin Yoksulluğu Azaltma ve İstihdam Bakanlığı’na istihdam yaratma ve nüfusun mesleki eğitimindeki eksiklikleri giderme, 100 bin kişiye eğitim verme talimatı verdiği biliniyor. Buna göre, meslek ve dil alanında çalışan işçiler, organize bir şekilde yabancı işletmelerde çalışmaya gönderilecek.

Çözüm Arayışları ve Dijital Kimlik

Rusya yönetimi ise ülkedeki göçmen işçiler sorununa çözüm arıyor, kısıtlama ve yasaklamanın yanı sıra şimdi ise yeni düzenlemeler gündemde. 2024 yılında da göçmenlere dijital kimlik oluşturmayı planlıyor.

Rus medyası yetkililerine atıf yaparak, hükümetin göç politikası konseptine ilişkin iki yıllık bir planı onayladığını yazıyor: göçmen işçilerinin havalimanlarda biometrik verilerinin toplanması, mevcut olan verilen biraraya getirilmesi planlanıyor.  Böylece göçmen işçi sürecinin daha düzenli hale getirileceği, “kara listede” olanların Rusya’ya girmesinin önlenmesi gibi ciddi çözümler oluşturacağı belirtiliyor.

Rusya’nın eski Cumhurbaşkanı, günümüzde ise Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı olan Dmitriy Medvedev ise Rusya’da göçmen sorunun ABD ile kıyasla ciddi olmadığını, bunun sadece daha düzenli hale getirilmesi gerektiğini, Rusya’nın “bu iş gücü kaynağı olmadan, çoğu zaman yapamayacağının” da farkında olduğunu da vurguladı.

Ukrayna Savaşı’nın devam ettiği bugünlerde “yarı askeri” ekonomiye sahip Rusya’da işgücü piyasasını da etkilendiği aşikardır. Yaklaşık 800 bin kişinin sivil alandan askeri alana kaydırıldığı ve bu boşluğun da kendi kaynaklarıyla kapatılamayacağı anlaşılıyor. Dolayısıyla Batı tarafından izole edilen Rusya’nın ise yakın çevre ile daha dengeli politikalar izlemesi gerekiyor.

Prof. Dr. Ainur Nogayeva, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde öğretim üyesidir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu