Türkiye ve Somali Arasında İmzalanan Savunma İş Birliği Anlaşması Bölgeyi Nasıl Etkileyebilir?

Türkiye’nin Somali ile şubat ayının başında imzaladığı Savunma ve Ekonomik İş birliği Çerçeve Anlaşması, bazı detayların paylaşılmasıyla hem iki ülke kamuoyunun hem de bölgeyi takip edenlerin gözlerinin yeniden Afrika Boynuzu’na çevrilmesine yol açtı.

Bununla birlikte Etiyopya’nın yaklaşık 500 yıldır hakimiyet mücadelesi verdiği ancak istikrarlı şekilde koruyamadığı Kızıldeniz sahillerine yeniden erişme hedefi, Türkiye-Somali arasında zaten beklenen bazı adımların atılmasını hızlandırdı. Detayları henüz bilinmese de çok sayıda spekülasyonu şimdiden beraberinde getiren anlaşmanın hem Somali’ye hem de bölgeye istikrar ve huzur getirmesi muhtemel. Bununla birlikte siyasi hırsları için şiddete başvurmaktan çekinmeyen Doğu Afrikalı liderlerin atacağı adımların bugünlerde dikkatle takip edilmesi gerekiyor.

Doğu Afrika ülkeleriyle siyasi ve ekonomik ilişkilerini derinleştirmeye gayret eden ve de Etiyopya’nın Somali’den tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland ile kurduğu yakın ilişkinin mimarı olan Birleşik Arap Emirliği’nin, Türkiye’nin Somali’deki askeri varlığından rahatsız olacağı şüphesiz.

Son dönemde bölgede yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği bu yazıda aynı zamanda bugünü anlamayı kolaylaştıracak bazı tarihi hadiselerin de okuyucuya hatırlatılması hedefleniyor.

Somali’ye Ambargonun Kalkması Pandoranın Kutusunu Açtı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Somali’ye uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararı sonrası savunma iş birliğini güçlendirme yönündeki çağrılar gündemdeki yerini aldı. Somali’den üst düzey yetkililer dost ve müttefiklere askeri kapasitenin geliştirilmesi için peş peşe destek çağrısı yaptı.

Ülkede hâlen önemli bir toprak parçasını elinde bulunduran eş-Şebab’a karşı mücadelede ağır silahlar kullanamadığı için kalıcı bir başarı elde edemeyen Somali ordusu, silah ambargosunun kalkması ve Afrika Birliği barış gücünün ülkeden çekilmesiyle (2024 sonu planlanıyor) tüm topraklarını kendi kontrolü altına alacak ve ulusal güvenliğini tehdit eden tüm gruplarla tek başına savaşacak.

Eğitim konusunda Türkiye’den yıllardır büyük destek gören Somali, temin edeceği ağır silahlar ve hava araçlarıyla eş-Şebab’a karşı verdiği topyekûn mücadeleyi de hızlandıracak. Türkiye, yapılan savunma iş birliği anlaşmasıyla Somali’ye sadece havadan ve karadan değil, denizden de destek olacak.

Somaliland özerk bölgesinin Mogadişu yönetiminin gücünü hafife alarak ocak ayında Etiyopya’yla imzaladığı kıyı mutabakatı, sadece Türkiye ve Somali arasında iş birliğinin farklı bir boyuta taşınmasını öne çekmiş olmadı aynı zamanda Somali içinde yıllardır Etiyopya’ya yönelik olumsuz algının katlanmasına da yol açtı.

Ne var ki; topraklarında yaklaşık 10 milyondan fazla etnik Somaliliyi barındıran Etiyopya, oldubittiye getirmeye çalıştığı anlaşmaya Somali hükümetinin vereceği tepkiyi doğru hesaplayamadı.

Afrika Boynuzu’nu -tıpkı imparatorluk döneminde olduğu gibi- tek bayrak altında toplama hayallerini bugün hâlen sürdüren Etiyopya, geçmişte de bu yönde attığı pek çok adımda başarısız olmuştu.

Türkiye Neden Somali’ye Destek Oluyor?

2011 senesindeki büyük kuraklık sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretiyle bu ülkede kapasite inşasına başlayan Türkiye, kıtanın Afrika Boynuzu olarak adlandırılan en stratejik yerinde konumlanıyor.

Her ne kadar kamuoyu ve basında Türkiye’nin Somali’nin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla ilgilendiğine ilişkin iddialar ortaya atılsa da Somali’yi en önemli kılan şey en çok kullanılan uluslararası ticaret rotalarından birinin üzerinde olması. 3 bin 300 kilometrelik sahil şeridiyle Afrika ana karasının en uzun sahil şeridine sahip olan ülke, komşu ülkelerdeki Somalili nüfusu da hesaba katıldığında Doğu Afrika’nın en büyük ailelerinden biri. Afrika’yla ticaretini son 20 yılda 8 kat artırarak 40,7 milyar dolara çıkaran Türkiye’nin en büyük alt yapı ve sanayi yatırımı yaptığı bölgelerden biri Doğu Afrika.

Türk yetkililerin aktardığına göre, bu çerçeve anlaşması Somali’nin isteği üzerine terörle mücadele konusunda verilen desteğin deniz güvenliği alanında da verilmesini kapsıyor. Türk ordusu, Somali’nin kendi karasularındaki yasa dışı ve düzensiz faaliyetlerle mücadelede kapasite ve kabiliyetlerini geliştirmesine yardımcı olacak.

Somalili yetkililerin aktardığına göre ise, Türkiye ile yapılan anlaşma Somali’de terörizm, dış tehditler, korsancılık ve yasa dışı balıkçılıkla mücadele ile kıyıların korunmasını ve deniz kaynaklarının geliştirilmesi gibi konularda iş birliklerini kapsıyor. 10 yıl boyunca geçerli olacak anlaşmada Somali donanmasının yeniden kurulması ve Somali sularının tehditlerden korunması da var. Anlaşmanın en önemli kısmı bölgeye gidecek olan Türk ordusunun hem kendi sularının hem de dünyanın en önemli ticaret rotasının güvenliğini sağlayacak bir ordunun yetişmesine yardımcı olacağı.

Anlaşmanın uygulanması, Somali’de havalimanı ve liman işletmesinde rol alan Türk iş insanlarının ileriki yıllarda ülkede atılacak büyük ticari girişimlerine yeni bir kapıyı aralayacak ve büyük güvenlik tehditlerini ortadan kalkmasına yardımcı olacak.

Osmanlı Donanması Uzun Süre Limanları Kontrol Etmişti

Türk kamuoyu Somali’yi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2011 yılında yaptığı ziyaretle tanımaya başlasa da halklar arasındaki ortak tarihi geçmiş 500 yıl öncesine kadar uzanıyor. Etiyopya’nın Portekizlilerle yaptığı ittifaka karşı bölge Müslümanlarını yüzlerce yıl korumaya çalışan Osmanlı, Kızıldeniz’deki Musavva, Zeyla ve Sevakin gibi limanların da kontrolünü elinde tuttu.

Etiyopya İmparatoru 2. Tewodros’un 19. yüzyılın sonunda İngiltere Kraliçesi Viktorya’ya yazdığı mektupta “Türkleri kıyıdan kovmamıza yardım edin” çağrısı o dönem Osmanlı’yla ve Mısır’la ilişkilerini bozmak istemeyen İngiltere tarafından görmezden gelinmiş ve hatta İngilizlerin Tewedros’un Avrupalıları tutuklaması sonrası bu ülkeye asker çıkarmak zorunda bırakmıştı. Tewedros, aldığı ağır yenilgi sonrası intihar etmişti.

Somali’nin Birinci Dünya Savaşı sırasında işgalci güçlere karşı verdiği mücadelenin en büyük destekçilerinden olan Osmanlı Devleti, aynı zamanda o dönem kurulan Derviş Devletini de ilk tanıyanlardan biriydi. Savaş öncesi verdiği ağır kayıplara rağmen kendisini Kızıldeniz sahillerinin hâkimi olarak gören Osmanlı aynı zamanda bu bölgede Etiyopya’ya Kızıldeniz sahillerinden bir mıntıka vererek, Birinci Dünya Savaşı’nda kendi yanına çekme gayreti içerisindeydi.

Etiyopya’da savaş sırasında yaptığı görev boyunca hem Etiyopya’yı hem de Somali’yi kendi yanına çekmeye çalışan Başkonsolos Ahmet Mazhar Bey, o dönem ittifak devletlerinin Somali ulusal direnişine destek olmasına çaba göstermiş ve başarılı da olmuştu. Tarihi kaynaklar, Osmanlı’nın bölge halklarına karşı sömürgeci bir yaklaşım benimsemediğini, bugün Sudan, Eritre ve Somaliland kıyılarında olan tarihi limanların bağlı olduğu Habeş Eyaletinin kendi bütçesi yetmediği için yıllarca başka eyaletlerden gelen desteklerle ayakta tutulduğunu ortaya koyarak gösteriyor.

Türkiye ile Somali Arasında İmzalanan Savunma İş Birliği Anlaşması Ne Getirebilir?

Anlaşmanın kıtanın doğusuyla hem ekonomik hem de askeri iş birliğini güçlendiren Körfez ülkelerinde rahatsızlığa yol açma olasılığı var. Özellikle bu mutabakat Etiyopya ve Somaliland ile yakın ilişkiler içerisinde olan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Somali’deki varlığının daha da zayıflamasına yol açabilir.

Somaliland’ın bağımsızlığını tanımasa da bu bölgeyle iyi ilişkiler kuran İngiltere’nin anlaşma sonrası alacağı pozisyon önemini korurken, ABD’nin Türkiye’nin bölgedeki varlığını kabul ederek iş birliğine gitmesi muhtemel.  Cibuti’nin Aden Körfezi’nin güvenliği için burada askeri üs bulunduran diğer çok sayıda ülke yerine Türkiye’yle askeri eğitim anlaşması imzalıyor olması da Türkiye’ye olan güveni ortaya koyuyor.

Bu anlaşma her ne kadar Etiyopya ve Somaliland’la arasında imzalanan kıyı mutabakatını hedef almıyor olsa da bölgedeki yöneticiler ve kamuoyu tarafından bu şekilde algılanmadığına şüphe yok. Etiyopya ve Somaliland’ın Somali’nin diplomatik çabalarını ve oluşturduğu baskı ortamını görmezden gelerek harekete geçmesi ve Etiyopya’nın Somali’nin tüm itirazlarına bölgeye asker yerleştirmesi tansiyonu artırarak çatışmaya zemin hazırlayabilir.

Etiyopya’nın doğusunda yer alan Somali eyaletindeki doğal gaz rezervlerini çıkaracak Çinli şirketi bölgeden çıkaran ve Rusya ile BAE’li şirketlerle görüşmelere başlayan Etiyopya, bir dönem Somaliland’ın Berbera Limanı’na BAE’yle birlikte ortak olma girişiminde bulunmuştu. Etiyopya, Somali’nin tepkileri sonrası bu anlaşmadan çekilmişti. Etiyopya, daha önceki başarısız girişimini tekrarlamak istemeyebilir.

Etiyopya ve Somali arasındaki tarihi rekabetin ve önceki savaşların halklarda bıraktığı derin izler, siyasi liderlerin atacağı yanlış adımlarla yeniden gün yüzüne çıkabilir ve uzun yıllar sürecek bir gerginlik ortamı doğabilir.

Diğer bir olasılık da tıpkı Somali gibi Etiyopya ve Somaliland ile dost ilişkiler kuran Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığının, Etiyopya ve Somaliland arasındaki tartışmalı mutabakatın de facto olarak hayata geçmesini önlemesi.

[Tufan Aktaş Anadolu Ajansı kıdemli muhabiridir.]

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu