Unutturma ve Oyalama İkiliğinde Medyanın Fonksiyonu: Yapay Gündem

İlk kitle iletişim araçlarından biri kitaptı şüphesiz. Son derece mahdut bir zümrenin eylemi olarak okumak, kitapların yaygınlık kazanmasıyla başka insanlar, başka şehirler dolayısıyla da başka kültürlerle temas etmeyi ifade ediyordu. Herkesin ulaşamayacağı, ayrıcalıklı insanların özel bir zevkiydi kitap. Kitaplardan edinilen bilgilerin münakaşa konusu edilmesinin mevzubahis olmadığı zamanların ardından gelen gazeteler bilgiyi görece ucuzlattı, çeşitlendirdi. Tarihin keskin kavşakları dönülürken sıradan insanlar arasında artan okur yazarlığın dışavurumuydu gazete okumak.

Hegel, “Gazete okumak modern insanın sabah ayinidir.” derken keskin kavşakların, acınası manzaraların, elinden inancı alınmış Batı insanının yeni durumunu resmediyordu adeta. Olan bitenden haberdar olma isteği gündemle iştigale, hatta gündem müptelalığına dönüşürken araçlar da dönüştü. Gazetelerin ardından dinlenesi radyolar, peşi sıra seyirlik televizyonlar, öte yandan da sinema, bilgiyi çoğalttıkça çoğalttı. Dinleyici, seyirci vaziyetiyle pasif bir pozisyona bürünmüştü çağdaş insan.

Geç modern döneme denk gelen internetin icadı, yaygınlaştırılması görünmez ağların dünyasını beraberinde getirirken insana da bilgi bombardımanı arasında takipçi ve hayran sıfatları düştü. Sosyal medya marifetiyle bilgi üretim sürecine dahli bakımından görece daha aktif hale gelse de bilginin ayağa düşmesinden, yalan yanlış bilginin dolaşıma sokulmasından kurtulamadı. Hele hele hakikat fikrinin temeline dinamit koymaya azmetmiş bir zamanda neyin tabii neyin sentetik olduğu karıştırılır hale geldi. Diğer yandan şahit olduğu, bazen bin bir emekle vasıl olduğu gerçeklerin canını hayli acıtması insanı kaçışa meyyal hale büründürdü. Yani gerçeğe ulaşmıştı da ne olmuştu! Yastan, hicaptan başka ne geçmişti eline? Keyfin odakta olduğu vakitlerde bu hisler dışlanmalıydı.

Bir Amil Olarak Medya

Gerçeklikten kaçma isteği ile sentetik olana yönlendirmenin kesiştiği yer yapay gündem olarak karşımıza çıkıyor epeydir. Medya, gündemin nakledicisi değil sadece aynı zamanda gündemi belirleyen bir amil. Medyanın söz konusu etkinliği gerçeklikten kopmaya sebebiyet veren unsurlarla dolu. Ve bu unsurlar gündelik hayatımıza bir şekilde tesir ediyor.

Çeşitli kollarıyla müessir bir erk olarak medya, tıklama tuzağı ve yanıltıcı başlıklar vasıtasıyla yapay gündem oluşturmaya hizmet ediyor. ‘Şoklu, flaşlı’ son dakika haberciliği dikkat sömürü üzerinden gerçeği sürate kurban ediyor, böylece sentetik olanla meşguliyeti temin tahakkuk oluyor. Pek çok portalde görülen sinir bozucu hal sürüp gidiyor.

Görünmez ağların, sarıp sarmaladığı çağımızın meydana getirdiği vasatta kitleleri mesleklerinden edecek şekilde büyüyen yapay zekâ ile algoritmalar da yapay gündemlerin bir diğer zemini mesabesinde. Bilhassa sosyal medya platformlarında son dönemlerde artan kişiselleştirme üzerine bina edilen içerikler de gerçeklikten uzaklaştırıyor. Kullanıcıya, takipçiye kendi beğenilerine göre paylaşım yapan algoritmalar hakikatten mahrum bırakıyor. Kullanıcı kendi dünyasına göre içeriklerle karşılaşıyor o içeriklerle oyalanıyor. Kişinin dünya tasavvurunun tezahürü vasfıyla sosyal medya yönelimleri önüne düşen paylaşımlara dönüşüyor.

Görsellerin çokça kullanıldığı, göze hitap etmenin başa koyulduğu bir medya düzeninde manipülatif görsel içerikleri es geçmek olmaz. Fotoğraf işleme programlarıyla hazırlanarak servis edilen çarpıtılmış görsel içerikler kişilerin algılarını hedef alıyor. Öteden beri var olan montajlanmış görseller pek çok eğriyi doğru, doğruyu eğri gösterdi. Bu yeni değil elbette. Bununla beraber görsellerle bezenmiş medyanın yeni yüzünde görüntüler üzerinde yapılan oynamalar daha ciddi etkiler oluşturuyor. Yanlış bir intiba üzerinden yapay gündemin dümenine böylece su taşınıyor.

Sosyal medyanın yapay gündemlerinden biri de trendler hilesidir. Belirli konu başlıklarının popüler olmasını sağlayarak gündemi yönlendiren sosyal medya platformları ideolojik yaklaşımlarını izhar eder. Oysa bu gerçek dışıdır. Çeşitli ikonik karakterlerin sözleri ve paylaşımları ile köpürtülen, trend haline gelen gündemler çokça görünür kılınır. Trendler organik değildir çoğu zaman ve manipülasyon içerir.

Yapay Gündem ve Siyasal Alan

Siyaset de yapay gündemden bağımsız değildir şüphesiz. Hele hele bizim gibi politikanın çok önemli bir yer tuttuğu memleketlerde politik sahadaki yapay gündem çokça müracaat edilen unsurlardandır. Seçim dönemlerinde yürütülen kampanyaların, işlediği söylemler genellikle gerçek meselelerden uzaklaşmaya sebep olur. Politik isimler sosyal medyayı kullanarak kitlelerine vermek istedikleri imajı yansıtır. Gerçeği değil.

Bir vecibe hükmünde muamele edilen gündemle meşguliyet, insanların sokakla, pazarla, hasılı gerçekle bağını zedeliyor. ‘Asıl mesele ne?’ sorusunu tamamıyla unutturan bu iştigal alanı yaşananla hissedilenin, hissedilenle algılananın arasını açtıkça açıyor. Netice itibarıyla hiç de sahici olmayan meselelerin oyaladığı kitleler; görmüyor, konuşmuyor mevzu etmiyor diye hakikat değişmiyor, ortadan kaybolmuyor.

İnsan olmaklığımızın bize yüklediği misyon üzerinden tahlile yeltendiğimizde hakiki ve esaslı gündemlerin bugünkü suni ve sentetik gündemlerin fevkinde, derinlere itildiği, kenarlara atıldığı, mahzenlerde yer gösterildiği görülecektir. Özellikle medya ve teknolojinin kontrolünde bir olgu olarak yapay gündem ehemmiyet taşıyan meselelere gerektiği gibi eğilememenin zeminini teşkil ediyor. Sadece bununla da kalınmıyor tekdüze bir perspektifle değerlendirmeye icbar eden bir satıhta.

Kitlelere yüzeysel bir ufku layık gören endüstriyel medya, reklamı da suni gündeme içkin hale getirir. Arama motorlarının tepe tepe kullanıldığı içerikler bir fikri, bir mamulü satın almanızı, bir düşünceye ikna olmanızı gaye edinir. Devlet dışı aktörlerin etki alanlarını genişlettiği cari sistemde ciddi paralar harcanarak yahut niyet, amaç ortaklığı ile gerçek saptırılır, gerçek olmayan pazarlanır, hakikat sansürlenir.

İnternet kullanıcılarının aradıkları hususla alakalı ilk sayfada çıkan birkaç bağlantı üzerinden bilgi almayı tercih ettikleri yapılan araştırmaların ortay koyduğu bir bilgidir. Dolayısıyla şayet arama motorunda aranacak kelimelere dair bir tasarrufta bulunur ve aranacak unsura dair kaynakların size ait sayfalar olmasını sağlarsanız kullanıcı ‘gerçek bilgi’ diye sizin yönlendirdiğiniz bilgileri alır. Kullanıcıların teyide ihtiyaç duymadığı, teyit mekanizmasının işlemediği internet dehlizlerinde itibarsızlaştırma, hedef gösterme, şeytanlaştırma pekâlâ yapılabilir işlerdendir.

Son olarak İsrail’in yalan yanlış bilgilerin yayılması ve hakkında Güney Afrika tarafından açılan uluslararası ceza davasının muhtevası ve safahatıyla alakalı Google’a ücretli reklam verdiği bilgilerinin sızması hiç de şaşırtıcı olmasa gerek. Avrupalı halkların hükümetlerini Gazze’de uygulanan soykırıma sessiz kalmakla suçladıkları, insanlık suçuna finans desteği veren firmaların ısrarlı boykotlar sonrası ciddi zararlar açıkladıkları, terör devletinin lehine görünen ülkelerin dahi artık tavırlarını gözden geçirmek zorunda kaldıkları konjonktürde uluslararası kamuoyu kendi haline bırakılmamalı. İsrail gün geçtikçe aleyhine esen rüzgarları biraz olsun dindirmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Soykırımı savaş diye yutturmaya çalışmak, şiddetin ve gayriahlaki harbin her türlüsünü uygulamış İsrail’in medya ve iletişim alanını boş bırakması beklenmezdi.

[H. Yahya Şekerci gazetecidir.]

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu