Bu çalışma altı bölümden oluşmakta ve farklı başlıklarda dijitalleşmenin nefret söylemine etkisi irdelenmektedir. Özellikle Ekşi Sözlük ve Twitter bağlamında yapılan nefret söylemi incelemesinde dijitalleşmenin nefret söylemini çoğalttığını, kitleselleştirdiği ve ona geniş bir alan açtığı görülmektedir. İki platformdan elde edilen veriler Türkiye’de yoğun şekilde muhafazakar-dindar toplum kesimlerine ve siyasi tercihlerine yönelik bir nefret dilinin buralarda kullanıldığını; ötekileştirme, aşağılama, hakaret etme ve şeytanlaştırma yaklaşımlarının yaygın olduğunu göstermektedir. İnanç temelli ayrımcılığın bir yansıması olarak bu platformlarda İslam karşıtlığı ile bütünleşmiş içerikler bulunmaktadır.
Benzer şekilde etnik temelli ayrımcı yaklaşımların bu platformlarda Türkler, Kürtler ve Araplar için de yoğun şekilde üretildiği görülmektedir. Türkiye bir mekan olarak nefretine tabi tutulmakta ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik nefret söylemine sahip içeriklerde yoğunlaşma olduğu görülmektedir. Erdoğan’a yönelik nefret söyleminde neredeyse tüm nefret söylemi çalışmalarında yer verilen kategorilere girecek şekilde içerik üretilmektedir. Çarpıtma-yalan, şeytanlaştırma, hakaret- aşağılama, şiddete teşvik, indirgeme-basitleştirme ve abartma-genelleme kapsamında nefret söylemleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yöneltilmektedir. Ayrıca çalışmadaki beşinci bölümde Türkiye’de dindar-muhafazakar-sağ-milliyetçi kesimlerin modernleşmenin jakobenleşmesiyle birlikte nasıl öteki şeklinde konumlandırıldığına dair bir arka plan bilgisine yer verilmekte ve dijitalleşmeyle birlikte bunun geldiği aşama üzerinde durulmaktadır. Dolayısıyla bu bağlamdaki nefret söylemine sahip içeriklerde hedef özne olarak kültürel bir karşıtlığın bulunduğu da görülmektedir. Bu tablo, dijital mecraların nefret söylemi üzerinden kutuplaştırıcı bir boyutu olduğuna işaret etmektedir.
Editör: Prof. Dr. Yusuf Özkır
KİTABI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.