İsrail’in Katmanlı Hava Savunma Yapısı ve Demir Kubbe Tartışmaları

Modern dünyada “hava savunma” olarak nitelendirilen bir ülkenin egemen olduğu hava sahasını koruma görevi katmanlı sistemler sistemi tarafından korunmak zorundadır. Hava sahasının sürekli gözlenmesi, izlenmesi ve çok farklı tehditlere yönelik angajmanların belirlenmesi zorlu ve karmaşık süreçler içermektedir.

Sadece 20-30 metre yüksekten seyreden seyir füzesinden 30 bin feet irtifada saldırı hazırlığındaki savaş uçağına hatta atmosfer dışından gelen balistik füzeye kadar kadar çok geniş bir alanı sürekli izlemek ve tehditleri bertaraf etmek zorundasınızdır. Dolayısı ile bu kadar geniş bir alanda önleme yapmayı bırakın izlenmesi bile önemli zorlukları içermektedir.

Halihazırda Gazze’deki Filistinliler ve İsrail arasında patlak veren çatışmalarda İsrail’in katmanlı hava savunma yapısı Iron Dome (Demir Kubbe) sistemi üzerinden tartışılıyor. Özellikle sistemin başarım oranı ve olası bir bölgesel çatışmada ne kadar işlevsel olabileceği yönündeki tartışmalar aynı zamanda sistemin görev profili tam olarak bilinmeden İsrail’in tüm katmanlı hava savunma yapısını tanımlarcasına gerçekleştiriliyor. En başta belirtildiği üzere modern hava savunma mimarisinde yerden 20-30 metre yükseklikten atmosfer dışına kadar ulaşan geniş bir alanda savunma icra edebilmek için katmanlı bir yapı kurulması zaruridir.

Şekil 1: Demir Kubbe Gazze’den atılan roketleri önlemeye çalışıyor

Bu kapsamda İsrail’in hava savunma mimarisi İsrail Füze Savunma Teşkilatı – IMDO (Israel Missile Defense Organization) tarafından geliştirilmektedir. Bahse konu mimarinin idaresi ise İsrail Hava Kuvvetleri tarafından, farklı hava savunma sistemlerinin entegre edildiği bir merkezi bir gelişmiş komuta kontrol yapısı ile idare etmektedir. İsrail’in hava savunma sistemleri aşağıdan yukarı şu şekildedir;

  1. FIM-92 Stinger MANPADS ve Machbet (Araç üzeri Stinger): Omuzdan atılabilen tek er tarafından kullanılan alçak irtifadaki İHA, helikopter, savaş uçağı ve seyir füzelerine karşı etkili.
  2. Iron Dome (Demir Kubbe): Top, Havan ve Roket Karşı Tedbir Sistemi (C-RAM) Küçük roketler, havanlar ve topçu mühimmatları başta olmak üzer seyir füzeleri, İHA’lar ve helikopterlere karşı etkili nokta hava savunma sistemi.[1]
  3. Barak Hava Savunma Füzeleri: Barak füzeleri İsrail’in Sa’ar 5 ve Sa’ar 6 sınıfı korvetlerinde bulunan 70-100 km menzile kadar önleme yapabilen hava savunma füzeleridir. Gemilerdeki AESA radarlar sayesinde uzun menzilden hedef tespiti icra edilebilmektedir. Gemiler İsrail hava sahasının denizden korunmasına destek olmaktadır.
  4. Patriot PAC-2 GEM-T: Uzun menzilli hava savunma sistemi olarak nitelendirilmektedir. Taktik ve kısa menzilli balistik füzeler, seyir füzeleri, savaş uçakları, İHA’lar gibi muhtelif unsurları önleyebilen gelişmiş bir hava savunma sistemidir.
  5. David’s Sling (Davud’un Sapanı): Uzun menzilli hava savunma sistemi olarak nitelendirilmektedir. Taktik, kısa ve uzun menzilli balistik füzeler, seyir füzeleri, savaş uçakları, İHA’lar gibi muhtelif unsurları önleyebilen gelişmiş bir hava savunma sistemidir.
  6. Arrow-2 / 3 Anti Balistik Füze Sistemi: Orta menzilli ve uzun menzilli balistik füzeleri durdurmak üzere tasarlanmıştır. [2]

Yukarıdaki listede görüldüğü üzere Iron Dome denilen sistem İsrail’i koruyan en alt katmandaki hava savunma sistemlerinden biridir. Günümüz hava savunma yapısının karşı karşıya kaldığı tehditleri dört başlığa ayırabiliriz:

  1. Konvansiyonel alçak, orta ve yüksek irtifa tehditleri: İHA’lar, helikopterler, savaş uçakları, seyir füzeleri, havadan karaya diğer füzeler, güdümlü mühimmatlar vd.
  2. Yeni nesil alçak irtifa tehditler: Mikro sınıfta mühimmat bırakan veya kamikaze görevdeki drone’lar.
  3. Yüksek irtifa ve uzun menzil tehditler: Balistik Füzeler
    1. Taktik Balistik Füze (TBM) (150-300 km)
    2. Kısa Menzilli Balistik Füze (SRBM) (300-1000 km)
    3. Orta Menzilli Balistik Füze (MRBM) (1000-3500 km)
    4. Uzun Menzilli Balistik Füze (LRBM) (3500-5500 km)
    5. Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) (5500 km ve daha fazla)[3]
  4. C-RAM: Havan, topçu, ÇNRA, el yapımı roketler gibi küçük, balistik rota izleyen ancak kararlı dinamikleri olmayan ve kısa menzilden aniden gelen ve hızlı önlemesi zor hedefler.

İsrail dört başlıktaki hedefleri de önleme noktasında kapsamlı ve katmanlı bir hava savunma mimarisi kurmuştur. İran veya vekillerinin yaşanan çatışmalara katılması durumunda bahse konu mimarinin tüm birimlerinin kullanılabileceği görülmektedir.

Demir Kubbe

Demir Kubbe bahse konu hava savunma mimarisinin en alt katmanlarından birini oluşturmakta ve Tamir isimli RF arayıcı başlığa sahip azami menzili 70 km olan bir füze ile hedefini imha etmektedir. Hava gözetleme rolünde dakikada 1100 mühimmat belirleme rolünde dakikada 220 hedefi takip edebilen çok gelişmiş bir AESA radar olan EL/M-2084 radarı ile hedeflerini tespit eden sistem fırlatılan roketlerin nereye düşeceğini hesaplayarak boş arazilere düşecek olan roketlere önleme icra etmemektedir. Bu sayede eldeki önleyici füzeler idareli kullanılarak daha fazla hedefin imhası hedeflenmektedir.

İsrail’in Demir Kubbe sisteminde kullanmak üzere en az 5 adet EL/M-2084 radarı konuşlandırdığı belirtilmektedir. 20’li yapıda lançere sahip olan sistemin önleme kapasitesinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. İsrail’in yaptığı açıklamalarda sistemin hizmete girdiğinden beri %85’in üzerinde başarı ile hedefleri imha ettiği belirtilmektedir. Bu çok önemli bir oran zira sistem sürekli geliştirilmeye devam etmekte ve başarım oranı yıllara sâri olarak iyileştirilmektedir. Ayrıca Demir Kubbe sistemi İsrail’in Sa’ar sınıfı gemilerinin helikopter pistlerine yerleştirilerek deniz üzerinde de test edilmiştir. Dolayısı ile ihtiyaç halinde sistemin deniz üzerinden sahil şeridini koruması da mümkündür. Demir Kubbe’nin deniz üzerinden kullanımına yönelik daha özel bir versiyonu olan C-Dome versiyonu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.

Değerlendirmeler

Kamuoyunda ortaya çıkan “Demir Kubbe” sisteminin ‘uçan kaçan’ her hedefi önlediği algısının sistemin isminden de kaynaklı bir yanlış anlama ve imaj çalışmasının sonucu haksızlığı ortadadır. Nitekim sistem özellikle güdümsüz tabiri caizse gelişigüzel fırlatılan roket ve havanları önleme noktasında geliştirilmiş bir C-RAM sistemidir. Bahse konu görevini ise bugüne kadar başarı ile sürdürdüğü görülmektedir. Hamas’ın açıklamaları ve açık kaynaklarda görülen görüntüler neticesinde son yaşanan çatışmalarda İsrail’e 6000 ila 6500 civarında roket atıldığı değerlendirilmektedir. Bu kadar yoğun roket saldırıları neticesinde İsrail’de yerleşim yerleri ve çeşitli hedeflere isabet eden roket sayısının 80-100 adetler mertebesinde olduğu görülmektedir. Bahse konu rakamlar ışığında Demir Kubbe’nin dünyanın en aktif ve en başarılı hava savunma sistemlerinden biri olduğu görülmektedir. Ancak hangi hava savunma sistemi olursa olsun her sistemin bir doyum noktası bulunmaktadır.

Sistemdeki önleyici (yani atışa hazır füze) sayısının üzerinde mühimmat ile sisteme saldırdığınızda “satürasyon saldırısı” icra etmiş olursunuz. Nitekim Hamas gerçekleştirdiği saldırılarda bu şekilde salvolar ile Demir Kubbe’yi yorarak çeşitli hedeflere zarar vermeyi başarmıştır. Ayrıca çatışma ilerledikçe oldukça gelişmiş ve birim maliyeti 30 ila 100 bin dolar arasında olduğu değerlendirilen Tamir füzelerinin stoğu azalacaktır. Nitekim 12-15 Ekim tarihlerinde Aşkelon’a yapılan saldırılarda Demir Kubbe’nin normalde daha az roketi yakalayabildiği ve daha çok roketin yerdeki birimlere zarar verdiği görülmüştür. Bunun sebebi olarak bölgedeki Demir Kubbe lançerlerindeki füze miktarının azaldığı değerlendirilmektedir. Nitekim elinizde füze olsa dahi bunların lançerlere yüklenmesi belirli güvenli prosedürler ile gerçekleşmekte ve zaman almaktadır. Dolayısı ile Demir Kubbe bile olsa roket saldırılarının devamlılığı dahilinde bahse konu savunma becerisinin sürdürülmesi eşyanın tabiatı dahilinde mümkün görülmemektedir.

Madalyonun bir diğer yüzünde ise Lübnan faktörü bulunmaktadır. İsrailli ve ABD’li çeşitli kaynaklarda Hizbullah’ın 40 bin ila 100 bin arasında muhtelif rokete sahip olduğu belirtilmektedir. Hizbullah’ın çatışmalara dahil olması durumunda Demir Kubbe C-RAM tarafından roketlerin engellenmesi tamamen nâmümkün hale gelecektir.

ABD’nin İsrail’e Demir Kubbe için füze göndereceği biçimindeki haberler de gerçeği yansıtmamaktadır. Nitekim sistemde kullanılan Tamir füzeleri İsrailli Rafael firması tarafından üretilmektedir. Ancak ABD’nin İsrail’den deneme ve test maksatlı temin ettiği 2 sistem Demir Kubbe’nin İsrail’e sevkiyatı ile veya füzenin üretiminde kullanılan çeşitli bileşenlerin hızlı sevkiyatı ile destek sağlanabilir. ABD’nin İsrail’e doğrudan sağlayabileceği hava savunma mühimmatları Stinger füzeleri ve PAC-3 GEM-T füzeleridir. Şimdilik bunların yoğun kullanımı söz konusu olmadığı için aciliyeti olmadığı görülmektedir.

İsrail bahse konu savunma mimarisinin sürdürülebilirliğinin zorluğunu gördüğü için Iron Beam isimli roketleri lazer ile önlemeyi amaçlayan sistemin geliştirme faaliyetlerini sürdürmektedir. 2024’te göreve başlaması beklenen sistemin atış başına 3,5$ gibi maliyet ile hedefleri önlemesi bekleniyordu. Sistemin daha hızlı göreve başlaması için çalışmalar sürdürüldüğü tahmin ediliyor olsa da lazer tabanlı sistemler halen çok büyük teknik zorluklar içermekte ve kısıtlı kullanım senaryolarına sahipler.

Dolayısı ile Iron Dome mevcut çatışmalarda halen başarısını sürdürse de mühimmat stoğu sorunu özellikle Hizbullah’ın denkleme katılması ile çok büyük bir sınav olarak İsrail’in karşısında durmaktadır.

[1] IRON DOME® Family, https://www.rafael.co.il/worlds/air-missile-defense/short-range-air-missile-defense/

[2] IMDO- Israel Missile Defense Organization, https://english.mod.gov.il/About/Innovative_Strength/Pages/IMDO_Israel_Missile_Defense_Organization.aspx

[3] ROKETSAN Türkiye’nin Caydırıcılığını Yukarı Taşıyor, https://www.defenceturk.net/roketsan-turkiyenin-caydiriciligini-yukari-tasiyor

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu