İsrail Hamas’ın sürpriz saldırısından sonra, Gazze’ye yönelik yoğun abluka ve hava bombardımanına başladı. Hamas’ın saldırısında gafil avlanan İsrail, can havliyle asker sivil ayrımı yapmaksın karşı saldırıya geçti. İsrail ilk etapta hava saldırılarıyla Gazze’den roket atışlarının engellemeyi ve Hamas’ın askeri altyapısını zayıflatmayı amaçlıyor. Devamında da kara saldırısı için hazırlıklar yapmaya başladı. Peki İsrail kara savaşında istediğini alabilir mi? İstediği Hamas’ı tamamen ortadan kaldırmak. Ancak bu amaçla yapılacak kara harekatı İsrail açısından büyük riskler barındırıyor.
İlk olarak, İsrail kara harekatı için hazırlıksız. Hamas’ın sürpriz saldırısını öngöremedi ve ilk defa Hamas İsrail topraklarında operasyon yaptı. Bu durum İsrail için onur kırıcı oldu ve kamuoyunun da baskısıyla aceleyle asker sivil ayrımı gözetmeksizin bombardımana başladı. Kara harekatı için de aceleyle hazırlık yapıyor. Aslında Hamas’ın stratejisi de buydu: İsrail’i kendi evinde vurup, aceleyle kara harekatına zorlamak. Bunu başardı. İsrail hazırlıklı olmasa da kamuoyunun baskısıyla kara harekatı yapmak zorunda kalacak. Bu durum İsrail için risk oluşturuyor.
İkici olarak, asimetrik şehir savaşlarının kendine has doğası var. Cephe savaşlarına benzemez. İsrail’in yüksek ateş gücü ve asker sayısı fazlalığı var ancak bu gücü yansıtabileceği alan çok sınırlı. Gazze nüfus ve bina stoku açısından kara savaşları için dezavantajlı bir yer. Şehir savaşları adım adım ev ev, bina bina, mahalle mahalle yapılır. Gazze gibi alanda operasyon yapmak için çok sayıda askeri güç gerekiyor. Hamas’ın 40-50 bin kişilik askeri gücü olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle İsrail kara harekatı geniş çaplı yapmaya kalkarsa 300 bin askeri bölgeye sokmak zorunda. Hamas’ın uzun süre bu savaşa askeri altyapı açısından hazırlık yaptığı düşünüldüğünde, İsrail ordusu açık hedef olur ve büyük kayıplar verebilir. Çünkü Hamas kendi evinde ve 2014 yılından beri hazırlık yapıyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik son kara operasyonu 2014 yılında olmuştu. İsrail Gazze’ye 8 bin kişilik askerle sınırlı alana girmişti ancak operasyon 2 aya yakın sürmesine rağmen bir başarı elde edememişti. Aksine bu operasyon binlerce sivilin ölümüne yol açmıştı ve Gazze ekonomisine büyük darbe vurmuştu. Aslında 2014 operasyonunda İsrail’in fiilleri, Hamas’ın son saldırısının zemini hazırladı.
Üçüncü olarak, gelişen teknolojik imkanlar asimetrik savaşlarda zayıfların işini kolaylaştırmıştır. Hamas son saldırısında paramotor paraşütleri, kamikaze dronları ve çeşitli menzillere sahip roketler kullandı. Bu imkanları kendi evinde bombalı saldırılarla birleştirerek daha etkin kullanabilir. Bu imkanlar İsrail’in kullanacağı tankları imha edebilir ve askeri zayiatı artırabilir.
Ayrıca İsrail’in düzenleyeceği kara operasyonunun bölgesel savaşı tetikleme riski de var. Kara savaşı başladıktan sonra Hizbullah da Lübnan’dan İsrail’e saldırırsa, savaş bölgeye yayılır ve İsrail iki ateş arasında kalır. Belki de bu İsrail için en istenmeyen senaryodur. İsrail’in saldırganlığı İslam dünyasında büyük tepkilere neden olmaktadır. Sadece Arap dünyası değil, tüm İslam dünyası İsrail’in saldırganlığının engellenmesini talep etmektedir. Müslüman halkların bu hassasiyeti İsrail’e karşı adımların atılmasına yol açmaktadır. Yakın zamanda başlayan İsrail’in Birleşik Ara Emirlikleri, Suudi Arabistan ve hatta Katar olan yakınlaşmaya da büyük darbe vurmuştur. Bu bölgede İsrail’i daha fazla yalnızlaştıracaktır.
Özetle hazırlıksız ve riskleri tam hesaplamadan aceleyle yapılacak kara harekatı İsrail açısından büyük kayıplar vermesine yol açacaktır. Ayrıca Hamas’ın şehir savaşları tecrübesi ve hazırlığı kara harekatında İsrail’in başarı olma ihtimalini azaltmaktadır. Hele hele savaşın Suriye, Lübnan üzerinden bölgeye yayılması ve bölgede yalnızlaşması İsrail’in varoluşsal sorununu daha da artıracaktır.