Stratejik ve politik olarak oldukça değerli olan savaş gemileri hem madden pahalı gemiler hem de psikolojik olarak ciddi etki uyandıran unsurlardır. Modern donanmalarda gelişen teknoloji ve imkanlar ile savaş gemilerinin nitelikleri her geçen gün artarken zafiyetleri de aynı oranda artmaktadır. Ayrıca maliyetlerinin artması ile ülkelerin aktif tutabildikleri platform sayısı da sınırlıdır.
12 Ekim 2000’de bomba yüklü tekne ile ABD’nin savaş gemisi USS Cole’a intihar saldırısı düzenlenmişti. 6 yıl önce de Ocak 2017’de Suudi Arabistan’ın savaş gemisi Yemen açıklarında Husilerin saldırısına uğramıştı. Soğuk savaş döneminde alışılageldiği üzere 21. Yüzyıl modern harp gemileri su üstünde özellikle gemisavar füzeler, savaş uçaklar ve seyir füzeleri gibi tehditlere karşı korunmak üzere savunma sistemlerine sahiptir. Bu nedenle gemilerdeki sensörler ve silahlar genelde bu tarz tehditlere karşı geliştirilmiştir. Modern gemilerde yakın ve asimetrik tehditler için gemilerde sadece 12,7mm makineli tüfekler ve 25-30 mm çapında toplar bulunmaktadır. Bahse konu iki intihar saldırında da tehditlerin bu savunma sistemleri ile kolayca imha edilebileceği algısı savunma çevrelerinde hakim olmuştur.
Ancak yaşanan güncel Ukrayna-Rusya Savaşı ile gemilere yönelik benzer bir tehdit gözler önüne gelmiştir. “Kamikaze insansız deniz araçları (İDA). Kamikaze İDA’lar da intihar saldırıları ile benzer şekilde savaş gemisine yüzen ve çarptığında ya da yaklaştığında üzerindeki patlayıcı patlatan bir sistemdir. Nitekim son 10 yılda gelişen teknoloji ile “intihar” saldırısındaki terörist ortadan kalkmış yerini personele bırakmıştır. Dolayısı ile bu saldırı türü artık ülkeler arası savaşlarda da kendine bir silah olarak yer bulmuştur.
Ukrayna-Rusya arasında gerçekleşen savaşta Ukrayna tarafı Rusya’ya karşı çok sayıda başarılı kamikaze İDA saldırısı gerçekleştirmiştir. BBC Verify’ın yaptığı bir araştırmaya göre Ukrayna bugüne kadar, Rusya’nın Sivastopol ve Novorossiysk limanlarına en az 10 saldırı düzenlemiş olabilir. İşgal altındaki Kırım’ı Rusya’ya bağlayan Kerç Köprüsü’ne yapılan saldırılar da kamikaze İDA’lar kullanılmıştır. Keza 112 metre uzunluğundaki Rus çıkarma gemisi Olenegorsky Gornyk’a kamikaze İDA’lar ile saldırı düzenlenmişti geminin römorkör ile limana çekildiği anlara ait fotoğraflar paylaşılmıştı.
Türk savunma endüstrisi de bu gelişmelere karşı kayıtsız kalmayarak IDEF’23 fuarı sırasında ilk ürünü tanıtmıştır. Meteksan Savunma ve Ares Tersanesi tarafından ULAQ KAMA adında “sarf edilebilir insansız deniz aracı” tanıtılmıştır. Keskin hatlara sahip olan araç çok düşük yüksekliğe sahip. Bu sayede tespit edilmesi oldukça zor olan ürün ufuk ötesi iletişim kabiliyetlerine ve uzun menzile sahip. Üzerindeki sensörler ile keşif faaliyetlerinde de kullanılabilecek olan ULAQ KAMA bu alanda Türk Deniz Kuvvetleri tarafından da temin edilmesi halinde ciddi bir caydırıcılık sağlayacaktır.
KAMA’nın öne çıktığı hususlardan biri ise ihtiyacın bildirilmesinden sonra bir yıldan az bir sürede 100’den fazla ULAQ KAMA’nın kullanıcıya teslim edilebilecek olması. Sarf edilebilir olarak nitelendirilen ve “kamikaze” vasıfta görev yapan bu ürünler olası harp koşullarında çok yoğun kullanılma ve stokların hızlıca tüketilmesine sahne olabilecek araçlardır.
Bu araçların hem tehdit hem de caydırıcılık boyutunu yakından gören ve hızlıca ilk ürünleri geliştiren firmalara sahip olan Türkiye’nin bu tehdide karşı önlemlerini de artırması gerekmektedir. Bu tehditlerin tespiti noktasında hem gemilerde hem de liman ve boğaz bölgelerinde düşük silüete sahip bu hedefleri tespit edebilecek milimetrik dalga radarları (ASELSAN ACAR, METEKSAN RETİNAR Vd.) ve yüksek çözünürlüklü gündüz ve termal kameraların bulunması önemli. Gemilerin korunması noktasında ise gemilerdeki kamera sistemlerinin kamikaze İDA tehditlerine karşı kabiliyetleri çok büyük problemler doğurmayacaktır. Ancak mevcut radarların yeterliliğinin gözden geçirilmesi gerekirse yakın noktalardaki hedeflerin tespiti için milimetrik dalga radarlarının denenmesinde fayda vardır.
Tespit edilen tehditlerin bertaraf edilmesinde ise gelişmiş stabilize top sistemlerinin yanı sıra gemilere taktik füzelerin yerleştirilmesi faydalı olacaktır. Özellikle IIR güdüme sahip (füzenin ucunda termal kamera olan) ve hedefe varana kadar operatöre görüntü aktararak nokta hassasiyetle hedefin vurulmasını sağlayan 20 km maksimum mesafelere kadar etkili füzelerin kullanılması tehditlerin bertaraf edilmesinde önemli rol oynayacaktır. Nitekim Türkiye bu yönde adımlar atmaktadır. Yarı Ömür Modernizasyonu (YÖM) Projesi yürütülen Barbaros sınıfı gemilere ROKETSAN’ın YALMAN silah kulesi takılarak UMTAS ve CİRİT füzelerinin entegrasyonu sağlanacaktır. Bu sayede asimetrik tehditlere karşı oldukça etkin bir savunma inşa edilmektedir.
Sonuç Yerine
Genel perspektiften bakıldığında dünyada kamikaze İHA tehdidinden sonra donanmalar Kamikaze İDA tehdidi ile yeni bir mücadele alanı ile karşı karşıya kalmaktadır. Sevindirici olan ise Türkiye tarafından bu gelişmelerin yakinen takip edilmesi ve hem karşı saldırı anlamında hızlıca ürünlerin geliştirilebildiği bir savunma sanayii ekosisteminin kurulu olması hem de daha savaşta bu saldırılar öne çıkmadan Barbaros YÖM gibi projelerde ön görülü değerlendirilmelerin yapılmasıdır. Nitekim denizlerdeki bu tehditler sivil sensör ve ağ yeteneklerinin geliştiği gelecekte artmaya devam edecektir. Türkiye özgün savunma konseptlerini ortaya koyan bir savunma sanayii ekosistemine sahip ülke olarak artık bu tarz tehditler karşısında çözüm bekleyen değil çözümler üreten ülke konumundadır.