Yerel Seçimler ve Cumhur İttifakı

Türkiye, 31 Mart 2024’te Yerel Seçimler için sandık başına gidecek. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından aksi bir karar alınmadığı taktirde şu anki takvime göre tablo bu şekilde. Siyasi partilerin ve aktörlerin önünde seçime hazırlanmak için yaklaşık yedi ay gibi bir süre bulunuyor. Bütün siyasi partilerin kısa sayılabilecek bu süreyi kendisi açısından maksimum fayda noktasında değerlendirmek isteyeceği muhakkak. Fakat siyasi partilerin mevcut durumlarına, kapasitelerine ve seçmendeki karşılığına bakarak değerlendirildiğinde önde olan partiler ve arkasında sıralanacak partiler şeklinde bir realiteden bahsetmek mümkündür. Bu gerçekliğin siyasi ve sosyolojik dinamikleri zaten toplumun geniş kesimlerinin bilgisi dahilinde. Bu anlamda Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakı önde görünüyor. AK Parti ve MHP öncülüğündeki Cumhur İttifakı’nın 14-28 Mayıs seçimlerinde elde ettiği başarı ve hem TBMM seçimlerini hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmış olması doğal olarak psikolojik bir üstünlüğü sunmuş durumda.

 2019 ve 2023 Seçim Sonuçları 

Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde AK Parti, MHP ve BBP’den oluşan Cumhur İttifakı toplamda yüzde 51,6 oranında oy almıştır. CHP ve İYİ Parti’den oluşan Millet İttifakı seçimde yüzde 37,6 oranındadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Mersin gibi bazı şehirlerde aday çıkartmayarak CHP adaylarını destekleyen HDP’nin oy oranı ise 2019 yerel seçimlerinde yüzde 4,2 şeklindedir. Bu sonuçlar aslında bir taraftan da 24 Haziran 2018 seçimleriyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra yapılan ilk seçimler olması noktasında önemliydi. Sandıktan çıkan seçmen iradesi toplumun büyük bir kesiminin mevcut sistemi ikinci kez onayladığını göstermektedir. Ayrıca 14-28 Mayıs 2023 genel seçimlerinde sandıktan Cumhur İttifakı ve onun adayı Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilerek çıkmış olması hem sistem tartışmalarını büyük ölçüde arka plana atmıştır hem de Cumhur İttifakı’nın oy oranının belirli bir seviyede dolaştığını göstermiştir.

Mart 2024’teki yerel seçimlerin öncesinde siyasi partilerin ve daha genel olarak ittifakların elindeki çantada bu rakamlar bulunmaktadır. Bu oy oranlarından hareketle bir yol haritasının öncelikle belirleneceğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte her seçimin kendi dinamikleri ve değişen toplumsal ve ekonomik koşullardan dolayı farklı belirleyenlerinin bu seçimler için de geçerli olduğu ortadadır. İki ittifak için de bu yeni durumların ürettiği çıktıları iyi hesaplamak ve buradan olumlu bir sonuç elde etmek temel hedefler arasında yer almaktadır. Cumhur İttifakı açısından ekonomik sorunlar bir problem olarak öne çıkarken Millet İttifakı için 14-28 Mayıs yenilgisi sonrası yaşanan dağınıklık ve iç gerilimler bir problem olarak belirleyici görünüyor.

Son iki seçimin ortaya koyduğu bu tabloya bakılarak Cumhur İttifakı açısından önümüzdeki yerel seçimler için öncelikle dikkat çekilmesi gereken noktanın Türkiye genelinde oyların çoğunluğunun alınması oluşturmaktadır.

Cumhur İttifakı’nın mevcut belediyelerini elinde tutarak ve önceki oy oranını koruyarak sandıktan çıkması bir başarı olarak kabul edilmelidir. Buna ilaveten bir hedef olarak konulan yeni şehirlerin kazanılması iddiası seçim başarısını perçinleyecektir. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi sembolik değeri yüksek büyükşehirlerin yeniden kazanılması Cumhur İttifakı için güçlü bir sinerji oluşturma kapasitesine sahiptir. Erdoğan ve Bahçeli’nin iki şehir bağlamındaki açıklamaları bu anlamda meseleye verilen önemi göstermektedir. İki lider de 14-28 Mayıs seçim zaferine rağmen işi sıkı tutmakta ve seçmenlerini motive edecek şekilde söylem kurmaktadır.

Erdoğan’ın Yerel Seçim ve Cumhur İttifakı Vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Mayıs akşamı Üsküdar-Kısıklı’da yaptığı konuşmada 2024 Yerel Seçimlerine işaret etmiştir. 14-28 Mayıs seçim zaferiyle birlikte Türkiye Yüzyılının kapılarını birlikte açtıklarını belirten Erdoğan, seçimde asıl kazananın Türkiye olduğunu vurgulamış ve sözü 2024 yerel seçimlerine getirerek kendisini dinlemeye gelen vatandaşlara ve esasında Cumhur İttifakı’na seçim gecesi yeni bir hedef göstermiştir. Erdoğan konuşmasında “şimdi, önümüzde 2024 var, ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi, bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz, 2024’te yerel seçimlerde Üsküdar’ı da İstanbul’u da kazanmaya hazır mıyız? Durmak yok, çok çalışacağız” ifadelerine yer vererek aslında önümüzdeki yerel seçimler için seçim zaferi gecesi yola çıkmıştır.

Siyasal iletişim literatüründe altı çizilen fakat pratikte çoğu zaman atlanan uygulamalardan biridir bu aslında. “Sonraki seçimin çalışması seçim sonuçlarının belli olduğu gece veya ertesi gün başlar” yaklaşımı tam olarak Erdoğan tarafından hayata geçirilmektedir. Siyasetin boşluk kabul etmediğini, seçmen konsolidasyonunun ve partililerin motivasyonunun yüksek tutulmasının yolunun yeni hedeflerden ve büyük ideallerden geçtiğini gösteren çıktılar Erdoğan’ın siyaset yolculuğunda öne çıkmaktadır. Erdoğan 31 Mart 2024 seçimleri için o gece yaptığı vurguyu sonraki süreçte de sürdürmüş ve farklı zamanlarda yerel seçimlerin ve özellikle İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerin yeniden kazanılmasının bu şehirlerde yaşayan vatandaşlarımızın hayat kalitesinin artması için ne kadar elzem olduğuna değinmiştir. Erdoğan’ın yerel seçimler noktasındaki konuşmalarında bu vurgu ön plandadır. Bu bağlamda gazeteci Abdülkadir Selvi 21 Haziran’da Hürriyet’te yayınlanan köşe yazısında Erdoğan’ın AK Parti MKYK toplantısında 2024 yerel seçimleri için çalışmalara başlanılması talimatını verdiğini belirtmektedir. Erdoğan’ın “Bizim için tek gündem seçim. 2024’teki yerel seçimlere çok güçlü bir şekilde hazırlanmamız lazım. Muhalefetin birbirine düştüğü bir dönemde Ankara ve İstanbul için umutluyum. İstanbul ve Ankara, belediye meclislerinde çoğunlukta olduğumuz yerler. Demek ki buralar alınabilir” ifadelerini seçimlere yönelik kullandığı gazeteci Selvi tarafından aktarılmaktadır. Erdoğan’ın başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirlerin kazanılması noktasındaki hassasiyeti Cumhur İttifakı’nın ikinci büyük partisi MHP tarafından da paylaşılmaktadır. Bunun en güçlü yansıması MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmalarında görülmektedir.

Bahçeli’nin Yerel Seçim ve Cumhur İttifakı Mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ağustos ayının başında yaptığı yazılı açıklamada Yerel Seçimlere dair güçlü ifadeler kullanmış ve Cumhur İttifakı vurgusu yaparak 11 Büyükşehir belediyesinden bahsetmiştir. Bahçeli, açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştır: “CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yönetimi altında inim inim inleyen belediyelerin milli iradenin müdahalesiyle kurtarılması önümüzdeki en sıcak gündem konusu haline gelmiştir. Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık maksadıyla zehirleyip seferber ettiği belediyeler mutlaka el değiştirmeli ve cumhurun yönetimine geçmelidir.” Bahçeli’nin yerel seçimlere işaret eden bu açıklaması Cumhur İttifakı’nın kurucu partilerinden birisi olması açısından da oldukça önemlidir ve MHP açısından yerel seçimlere verilen öneme işaret etmektedir. Bahçeli’nin talimatıyla MHP 2024’e doğru, diyar diyar Anadolu temasıyla seçim çalışmalarını başlattığını kamuoyuna duyurmuştur. Aylar öncesinden yapılan bu çağrıyı MHP’nin yerel seçimlere ve Cumhur İttifakı’na verdiği önem kapsamında okumak gerekir.

Dolayısıyla Cumhur İttifakı’nın iki kurucu aktörü olarak Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin yerel seçimlerin kazanılmasına verdiği önem belirgindir ve bu temel hedefe yönelik güçlü mesajlar iki lider tarafından verilmektedir. Cumhur İttifakı’nın 14-28 Mayıs seçimlerindeki geniş yapısı içinde bulunan BBP, DSP, YRP ve Hüda-Par gibi partilerin tutumları da İstanbul ve Ankara’nın CHP’nin elinden alınması noktasında benzer bir tonu taşımaktadır. İttifak’ın kendi içinde yerel seçimlerde nasıl bir rol paylaşımı içinde olacağını ise zaman gösterecektir.

İttifak Siyasetinin Belirleyiciliği

Diğer taraftan 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimleriyle birlikte siyasal hayatımıza giren ve şu anki görüntüsüyle kalıcılaşmış gibi görünen İttifak Siyaseti bu seçimde de belirleyici faktörler arasında öne çıkacak görünmektedir. Siyasi partilerin mevcut ittifaklarını koruyarak mı yoksa ayrı ayrı mı seçime girecekleri sonuçların birinci belirleyeni niteliğinde. Seçim sonuçlarına etki edecek pek çok faktörden bahsedilmekle birlikte mevcut tabloda İttifaklar denklemi en büyük belirleyeni oluşturuyor. İttifaklar içi veya İttifaklar arası bir değişim dengeler noktasında önemli. Bu anlamda özellikle Millet İttifakı noktasında bir tartışma daha yoğun şekilde devam ediyor. Bu konuda önümüzdeki günlerde daha net bir tablo ortaya çıkacaktır. CHP’de yaşanan iç çekişmelerin nasıl sonuçlanacağı ve İttifak içi partiler arasındaki mesajların sertleşmesi Millet İttifakı’nın bir bütün olarak kalıp kalamayacağına dair soru işaretlerinin daha güçlü şekilde sorulmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla şu anda Millet İttifakı’nın üzerinde kara bulutların dolaştığını söylemek mümkündür.

14-28 Mayıs seçimlerinden zaferle çıkan Cumhur İttifakı’nın durumu ise daha stabil ve derli toplu görünmektedir. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı’na göre bu anlamda avantajlı olmakla birlikte her seçimin kendi dinamiklerinin olması ve İstanbul, Ankara başta olmak üzere bazı büyükşehirlerin 14-28 Mayıs’taki seçim sonuçları tablonun hiç de kolay olmadığına işaret etmektedir.

[Prof. Dr. Yusuf Özkır, Türkiye Araştırmaları Vakfı Kıdemli Araştırmacısıdır.]

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu