Avrupa’da Konvansiyonel Caydırıcılık

Yeni Alman Ulusal Güvenlik Belgesi Ne Söylüyor?

‘’Avrupa’da Caydırıcılığın Geleceği ve NATO” başlıklı bir önceki yazımda iki farklı caydırıcılık modeli bağlamında Avrupa’da Ukrayna Savaşı sonrası olası caydırıcılık eğilimlerine değinmiştim. Özetle, caydırıcılık temelde cezalandırmaya dayalı ve savunmaya dayalı olarak iki farklı model üzerinden işletilebilir. Cezalandırmada özellikle nükleer silahlarla misilleme yeteneği, savunmaya dayalı caydırıcılıkta ise konvansiyonel dayanaklılık ön plandadır. Rakibin saldırmaya cüret etmesini engelleme amacında ortaklaşsalar da her iki model farklı askeri hazırlık ve planlama gerektirir. Rusya’nın Ukrayna’daki başarısız askeri operasyonları sonrası Avrupa’da savunma ve dayanaklılık merkezli konvansiyonel caydırıcılık yeniden ön plana çıkıyor. Bu bağlamda Avrupa’nın merkezi ülkelerinden Almanya’nın yeni yayınlanan ulusal güvenlik strateji belgesi önemli bazı göstergeler sunuyor.

Geçtiğimiz haziran ayında yayınlanan belge önceki savunma belgelerinden farklı olarak ülkenin ilk kapsamlı ulusal güvenlik strateji belgesi. “Entegre güvenlik” konseptiyle yayınlanan belge birçok meseleyi güvenlik şemsiyesi altında değerlendiriyor. Belgenin en dikkat çekici yani ise güvenlik ve savunma konusunda caydırıcılığa yaptığı vurgu. Bu anlamda belge Almanya açısından bazı alışılagelmiş askeri ezberlerin dışına çıkıyor.

Öncelikle belge hem nükleer hem de konvansiyonel olarak etkin ve inandırıcı bir caydırıcılığın altını çiziyor. Böyle bir caydırıcılık için NATO’nun Avrupa güvenliğinin olmazsa olmazı olduğunu tasdik ediyor. Bu minvalde ittifak anlaşmasının 5. maddesine referans veriyor. Özellikle nükleer zorlama ve tehditler konusunda NATO şemsiyesinin önemini vurguluyor. Özetle belge, cezalandırmaya dayalı caydırıcılık konusunda açık bir şekilde NATO’yu işaret ediyor. Buraya kadar olan kısımda belge, Almanya’nın geleneksel duruşundan farklılaşan bir söylem ve taahhütte bulunmuyor.

Diğer taraftan belge, konvansiyonel caydırıcılığa geniş bir yer ayırıyor. Bu noktada Almanya’nın öz yeteneklerinin geliştirilmesinin önemini vurguluyor. Almanya’nın olası bir krize hazır olabilmesi için dayanıklılığını artıracak önlemleri alacağını ilan ediyor. Bu anlamda ülkenin askeri ve sivil altyapının güçlendirilmesi ve müttefiklere lojistik desteğin artırılması gibi konuları vurguluyor. Bu bağlamda belge NATO anlaşmasının 3. maddesine referans veriyor. Söz konusu madde, olası bir saldırganlığa direnmeleri için müttefiklerin kendi kendine yeter seviyeye ulaşmak için ortaklaşa veya bireysel olarak askeri ve sivil kabiliyetlerini artırmasını öngörüyor. Bu madde zaten NATO’nun savunmaya dayalı caydırıcılığının (deterrence by denial) merkezini teşkil ediyor. Almanya da savunma ve dayanıklılık esaslı caydırıcılığına yapacağı yatırım konusunda somut bazı vaatlerde bulunuyor.

Bu noktada belge Avrupa’nın hava savunması için Almanya’nın üzerine düşeni yapacağının altını çiziyor. Hava sahasının rakibe kaptırılmaması konvansiyonel askeri operasyonlar için önemli askeri hedeflerden biridir. Buna ek olarak belge, Almanya’nın derin vuruş (deep strike) yapabilecek hassas güdümlü silah sistemlerinin geliştirilmesine ağırlık vereceğini de belirtiyor. Söz konusu mühimmat ve sistemler yine konvansiyonel ofansif operasyonlarda rakibin canını acıtmak ve zararını artırmak için gereklidir.

Almanya’nın ulusal güvenlik belgesinde her iki caydırıcılık modeline de yaptığı vurgu iki açıdan önemli. Birincisi Almanya sadece cezalandırmaya dayalı mantık üzerinden savunmasını NATO’ya havale edip geçmek yerine konvansiyonel caydırıcılığına yatırım yapacağının altını çiziyor. Bunu da bir nevi meşruiyet sağlamak için 3. maddeye referansla yine NATO çerçevesi içinde kuruyor. Belgede açık bir şekilde Alman ordusu Bundeswehr’in Almanya’nın güvenlik ve caydırıcılığının teminatı olduğu belirtiliyor. Birçok devlet için gayet normal karşılanabilecek bu ifade İkinci Dünya Savaşı sonrası neredeyse askeri olan her şeye alerjik yaklaşan Almanya için oldukça “iddialı” bir söylem.

İkinci olarak ise belgenin geneline bakıldığında Almanya’nın güvenlik konularında AB’ye atfettiği konumun NATO’dan farklı olduğu görülüyor. Belgede askeri güvenlik ve savunma konularında sık sık NATO’ya vurgu yapılırken söz konusu gümrük güvenliği, mülteciler ve kıyı emniyeti gibi konular olunca AB kurumlarına vurgu yapılıyor. Burada Avrupa güvenliği söz konusu olunca NATO ve AB’yi bir bütün olarak görüp birbirine bağlamaya çalışan bilindik söylemin kullanılmadığı görülüyor. Belgede yer yer Avrupa’daki müttefik ve komşularla ortak güvenlik vurgusu olsa da somut askeri güvenlik amaçları söz konusu olduğunda daha çok Almanya odaklı bir ton var.

Avrupa devletlerinin NATO ve ABD’ye bağımlılığın azaltılması söz konusu olduğunda AB güvenlik kurumlarının güçlendirilmesi hep ilk akla gelen seçenek olurdu. Ekonomik olarak işbirliğini başarmış bir AB’nin benzer işbirliğini güvenlik alanında da göstermesi gerektiği hep tartışılırdı. Bu anlamda Almanya ve Fransa’nın birlik içinde çeşitli projeleri olurdu. Ancak Almanya’nın şu an savunma ve caydırıcılık konusunda böyle bir söylemi ön plana çıkarmaması üzerine düşünülmesi ve somut çıktılarının gözlemlenmesi gereken bir durum.

Özetle belge, cezalandırmaya dayalı caydırıcılığın da altını çizmekle beraber esas olarak savunmaya dayalı konvansiyonel caydırıcılık konusundaki yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Bu anlamda belge, söz konusu caydırıcılık için Almanya’nın kendine biçtiği rol ve görevleri açık bir şekilde belirtiyor. NATO’yu söylemde AB’ye eşitleyen bir dilden ziyade doğrudan doğruya ittifakın askeri boyutunun Almanya’nın güvenliği için önemini vurguluyor. Almanya’nın bu belgede belirttiği hedeflere ne zaman ve ne dereceye kadar ulaşacağı farklı bir tartışma konusu. Ancak şu an için Ukrayna Savaşı sonrası Avrupa’da konvansiyonel caydırıcılığın değerine örnek teşkil etmesi açısından önemli. Bu anlamda ABD öncülüğünde 5. maddenin işleteceğini ummakla beraber başta Doğu Avrupalı müttefiklerin 3. madde odaklı savunma odaklı caydırıcılık için askeri hazırlık ve planlamaya daha çok meyletmeleri beklenebilir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu