Güney Kore ve NATO Arasında Yeni Anlaşma

ITPP Programı ve Genişleyen Güvenlik İşbirliği Üzerine

Vilnius’ta Gerçekleşen NATO Zirvesi, yeni süreçlerin habercisi oldu. Bu süreçlerden biri de Güney Kore ve NATO arasında gerçekleşti. Zirvede bir araya gelen Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ITPP (Bireysel Olarak Uyarlanmış Ortaklık Programı) anlaşmasını imzaladı. Anlaşma çerçevesinde terörle mücadelede işbirliği, silahlanmanın azaltılması ve yayılmasının önlenmesi, gelişmekte olan teknolojiler, siber güvenlik, bilim ve teknoloji, iklim değişimi ve savunma sanayii dahil 11 alandaki iş birliğine gidilmesi hedeflenmiştir. 2010’lı yıllarda boyunca ABD ile olan  -özellikle güvenlik – ilişkilerini sorgulayan ve bu çerçevede ABD ve Atlantik güvenlik mimarisi ile olan ilişkilerini belli bir sınırlı seviyede tutmaya çalışan Güney Kore, bu anlaşma ile ABD ve NATO ile ilişkilerini ileri seviyeye taşımayı amaçlıyor.

NATO, genişleme politikalarının bir tezahürü olarak hem bölgesel çerçevede hem de ikili düzeyde çeşitli derecelerde ve kapsamlarda esnek ortaklıklar kuruyor. Akdeniz Diyalogu ve İstanbul İş Birliği Girişimi gibi bölgesel iş birliklerinin yanında Avustralya, Kolombiya, Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda ve Pakistan gibi bu bölgesel ortaklık çerçevelerinin parçası olmayan bir dizi ülkeyle de işbirliği yaparak müşterek savunma alanını genişletiyor.

Resmi olarak 2005’te diyalog süreci ile başlayan NATO-Güney Kore ikili ilişkileri, 2006 yılında NATO’nun ortak ülkesi olduktan sonra 2012 yılında imzalanın Bireysel Ortaklık ve İşbirliği Programı’nı (IPCP) ile resmiyete dökülmüştü. Takip eden 2017 ve 2019 yıllarında IPCP anlaşmasını yenileyerek ortaklık bağlarını sürdürmüştü. Benzer tarih aralığında Güney Kore için Atlantik güvenlik mimarisine dâhil olmak, özerk bir güvenlik dış politikası yürütme arzusunun bir tezahürüdür. Zira kuruluşundan bu yana güvenlik politikalarının üzerinden neredeyse tek nüfuz sahibi olan ABD ile devam eden birkaç kriz (OPCON Transferi, THAAD Savunma Sistemleri’nin Konuşlanması ve aynı zamana denk düşen Asya Kalkınma Bankası Üyeliği), Güney Kore’nin alternatif alanlar üzerinden manevra kabiliyetini artırmasını ve güç açığını kapatması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

Günümüze gelindiğinde Güney Kore’nin güvenlik politikalarında sürekliliğinin devam ettiğini görmekteyiz. Kuzey Kore’nin devam eden tehditkar füze testleri, Tayvan’daki durmayan gerilim, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Japonya ile süregelen düzensiz ilişkiler ve Çin’in bölgedeki faaliyetlerini sürdürmesi Güney Kore’nin güvenlik politikalarını daha da sıkılaştırmasına sebep oldu. Bu çerçevede 2022 yazında Madrid NATO Zirvesi’nde bir araya gelen ABD-Güney Kore- Japonya, Kuzey Kore’nin füze denemelerinin kabul edilemez olduğunu deklare ederek, üçlü toplantıdan güçlü mesajlar verdi. Aynı zirvede Güney Kore Belçika Büyükelçiliği’ni diplomatik misyonu haline getirmişti.

ABD’den uzaklaşmasını NATO partnerliği ile ikame eden Mavi Saray, artan güvenlik arayışını bazı özerk politikalardan vazgeçerek sürdürmeye çalıştı. 2023 NATO Zirvesi’nde imzalanan ITPP Anlaşması, Güney Kore’nin bu fırsat maliyetini gözeterek oluşturmaya çalıştığı ortaklık ve işbirliklerini göstermektedir. ITPP, ICPC’deki ortaklığın daha geniş bir çerçeveye oturtulmuş ve ilişkiler daha yoğunlaştırılmıştır halidir. Yukarıda sözü edilen 11 alanın neredeyse hepsi müttefik ve ortak ülkeler arasında büyük çaplı iş birliği projelerini, ortak görev ve tatbikatları, ortak maddi ve insan kaynağı harcamalarını içerdiğinden, ABD ile ilişkilerin ilk etapta eski düzeyine gelmesi ve sonraki aşamalarda daha da yoğunlaşması kaçınılmazdır.

NATO ve ABD açısından ise Güney Kore ile imzalanan ITPP, Asya-Pasifikte Çin’i dengelemek üzerine kurulan mekanizmanın bir parçasıdır. 2023 Zirvesi’nde Asya-Pasifik Partnerleri (AP4) ile hepsiyle ITPP anlaşması imzalayan NATO, dört partnerini  hızlı bir şekilde Atlantik güvenlik mimarisinin önemli parçaları haline getirerek Çin’in Asya-Pasifikteki süregelen hareketliliğini bölgede çözebilecek formülü meydana getirirken, aynı zamanda partnerlerinin güvenliğini sıkı bağlarla güvence altına almaya çalışıyor.

Sonuç olarak Güney Kore’nin başta kendi sınırında olmak üzere Asya-Pasifikteki gelişmelere karşı kendini ait gördüğü savunma ittifakına yakınlaşmaya devam ettiği, aynı zamanda ABD ile olan ilişkilerini de arzuladığı doğrultuda sıkılaştırmayı hedefliyor. Dahası, AP4 ülkelerinin de ITPP anlaşmaları imzalamaları ve bir blok halinde hareket etmeleri, önemli bir gelişme olarak görülebilir. Her ne kadar ITPP dahil uluslararası kurumlarda ve küresel yönetişim mekanizmalarında bu anlaşmaların temsil ettiği şey ülkelerin kampları üzerinden pozisyon almaları olarak görülüp, yüksek değer atfedilen kıymetli söz öbeklerinden oluşan fakat asla  kayda değer bir sonuç vermeyen metinler olarak görülse de, ITPP özelinde bu durum biraz farklılaşıyor. Zira başta Güney Kore olmak üzere, AP4 ülkeleri ITPP’yi imzalayarak, Güney Kore NATO ile ortaklığını güçlendirmek için önemli bir adım atarak ittifakın Asya’daki stratejik angajmanını üstü kapalı onayladığı ve bir parçası olduğu mesajını veriyor. İleriki dönemde ITPP çerçevesinde sürdürülecek inisiyatifler ve çalışmalar, bu ortaklığın ciddiyetini ortaya koyacak kanıtları beraberinde getirecektir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu